3. Hukuk Dairesi 2016/792 E. , 2017/11167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve karşı davada alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı ile köyde ortak soğan ektiklerini, anlaşmalarına göre davalı soğan yetiştirme işçiliği yapacağı davalının ise masrafları karşılayacağını, hasat sonu ortaya çıkan mahsulün geçer rayiçten satılacağını, davacının yaptığı masrafların kendisine ödeneceğini, kalan paranın da yarı yarıya paylaşılacağını, davalının aralarındaki anlaşmaya uymadığını belirterek, soğanların aynen iadesi, olmadığı takdirde 123.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; 67 dekar taşınmazda davacı ile birlikte soğan mahsulü ektiklerini, 2010 yılı hasat sonucunda 262 ton soğan çıktığını, yarı yarıya paylaştıklarını, davacının payını alarak götürdüğünü, davacının tüm masrafları karşılamadığını, aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle birkısım soğanı davacıya vermediğini belirterek asıl davanın reddine ve karşı davasında; davacı-karşı davalı 2010 yılı sezonu için soğan ekimi yaptıklarını, tüm masrafların müşterek karşılandığını, çıkan soğanın paylaşıldığını, davalı- karşı davacı kendisine düşen soğanlardan 60 tonunu davacı-karşı davalıya 80.000,00 TL’ye satmış, davacı- karşı davalının 50.000,00 TL"yi ödediğini, kalan 30.000 TL"yi ödemediğini, soğan ekilen tarlanın icar parası 3.225,00 TL’yi de davacının ödemediğini belirterek, 33.225,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, tarafların aralarındaki sözleşmeyi yazılı delille ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Davacı- karşı davalı, 2010 yılında davalı ile soğan ekimi ve hasadın paylaşılması konusunda anlaştıklarını iddia etmiş, davalı- karşı davacı da, taraflar arasında 2010 yılı soğan ekimine ilişkin ilişkin bir anlaşmanın bulunduğunu kabul etmiştir. Bu kapsamda; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)
Adi ortaklık ilişkisi, TBK"nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir.
Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır.
Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar.
Uyuşmazlığın taraflar arasında kurulan adi ortaklık sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip, çözüme kavuşturulması gerekirken, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilip, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.