12. Ceza Dairesi 2014/6790 E. , 2015/2449 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanun"un 65/b, 5237 sayılı TCK"nın (62), 52/2-(4), 51/1-3-(7), 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/08/2011 tarih ve 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince doğal sit alanı olarak tescilli yerler açısından, ..."nın 2863 sayılı Kanun"a aykırılık suçlarında doğrudan zarar gördüğü anlaşıldığından, mahkeme tarafından suçtan zarar gören kurumun CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilmesinde, herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Suç tarihinde, sanık tarafından, .... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 04/12/1998 gün, 3332 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde kalmakta olan ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Yaylası 284 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapmak için beton temel atıldığının tespit edilmesi üzerine açılan kamu davası ile ilgili olarak, bölgenin sit alanı olarak tesciline ilişkin ilgili Koruma Kurulu kararının suça konu taşınmazın bulunduğu yerde 1999 yılında ilanının yapılması, müdahalede bulunulan taşınmazın aynı zamanda mera vasfında hazineye ait olması sebebiyle, eylemin hukuka uygun bir zeminde icra edilmemiş olması, ayrıca, tespit anında sadece su basman betonu atılı olan yapının, mahallinde yapılan keşif sırasında, inşasının bitirilip, zemin+birinci kattan oluşan bina haline getirilmiş olması hususları dikkate alındığında, sanığın dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiği, buna rağmen Kurul"dan izin almaksızın üzerinde inşa nitelikte müdahalelerde bulunduğu tüm dosya kapsamı ile sabit olmakla birlikte,
Sanığın dosya kapsamında mevcut savunmasında, aynı eylem sebebiyle daha önce yargılanıp, ceza aldığına ilişkin beyanı dikkate alındığında, sanık hakkında aynı eylem nedeniyle mükerrer dava açılıp açılmadığı araştırılarak, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin nazara alınmaması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı, alt soy haricindeki kişiler yününden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
2-Temel ceza üzerinden takdiri indirim yapılırken, tayin edilen adli para cezasının ödenmemesinin sonuçları açıklanırken ve erteli cezaya ilişkin belirlenen denetim süresi içerisinde, kasıtlı bir suç işlenmesi halinde, tayin edilen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceği belirtilirken, uygulanan kanun maddesi gösterilmeyerek CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-5237 sayılı TCK"nın 51/1. maddesine aykırı olarak hükmolunan adli para cezasının ertelenemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.