4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/12834 Karar No: 2011/1639 Karar Tarihi: 21.02.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/12834 Esas 2011/1639 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2010/12834 E. , 2011/1639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... vdl aleyhine 29/05/2002 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile davalılar vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup yerel mahkemece istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir. Davacılar, dava tarihinde yasal erginlik yaşını tamamlamamış olan davalılardan ...’nın haksız eylemi nedeniyle Medeni Yasa"nın 369. maddesi uyarınca annesi ve babasının aile başkanı olarak sorumlulukları bulunduğu iddiası ile onlara da husumet yöneltmişlerdir. Davalı küçüğün dava açıldıktan sonra yasal erginlik yaşını tamamlamış olması aile başkanının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Aile başkanının sorumluluğu olay tarihinde ortaya çıkmış olup bu tarihteki olgulara göre değerlendirilmelidir. Davalı anne babanın olay tarihinden önce boşanmış oldukları ve davalı küçüğün velayetinin anneye verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada davalı babanın, olay tarihinde diğer davalı küçük üzerinde hukuki veya eylemli bir ilişkisinin varlığı hakkında kanıt bulunmadığına göre Medeni Yasa"nın 369. maddesinden doğan sorumluluk davalı anne üzerindedir. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalılardan ...’nın da tazminat ile sorumlu tutulması gerekirken, adı geçen hakkında bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; dava konusu olay sonucu ölen davacıların oğlu... un, babası tarafından işletilen sürücü kursuna ait otomobil ile davalılardan ...’ya sürücü eğitimi vermek üzere aracı onun yönetimine bıraktığı ve ...’nın acemiliği nedeniyle yoldan çıkan aracın direğe çarpması sonucu ölüm olayı gerçekleşmiştir. Görüldüğü üzere olay arkadaşlık ilişkisi içerisinde gerçekleşen ve bir ücret karşılığı olmayan araç içi yolculuk sırasında olmuştur. Olayın gerçekleşmesinde desteğin kusuru bulunduğu kabul edilerek tazminatlardan indirim yapılmış ise de bunun yanında yukarıda açıklanan özellikler nedeniyle ayrıca Borçlar Yasası"nın 43. maddesi uyarınca da indirim yapılması hak ve adalete daha uygun düşer. Yerel mahkemece açıklanan yön üzerinde durulmadan davalı yanın fazla tazminat ile sorumlu tutulmuş olması doğru olmadığından, karar bu nedenle de bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacılar yararına; (3) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA; tarafların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 21/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.