12. Hukuk Dairesi 2017/7953 E. , 2017/15368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun, diğer fesih sebebi ile birlikte satış ilanı tebliğinin müvekkiline usulsüz yapıldığını ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu, bunun yanında, aynı adreste yaşayan diğer borçluya ve vekili Av. ...’e de satış ilânının tebliğ edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1).
Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna, ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre, tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir.
Somut olayda, satış ilanı tebliğ işleminin, 30.06.2015 tarihinde; “Muhatap gösterilen adresten soruldu. Geçici olarak çarşıya gittiği, gelini...tarafından beyan edildiğinden tebliğ imkansızlığından muhtar ... tebliğ edildi. Muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı.... haber verildi.” şerhi ile Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak; muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden ...’nun imzası alınmadığı gibi, imzadan imtina ettiği hususu da tebligat mazbatasında tesbit edilmediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, mahkemece, aynı adreste yaşayan diğer borçluya ve Av. ...’e satış ilanının tebliğ edilmesi nedeniyle, borçlunun ihaleden haberdar olduğu sonucuna varılmış ise de;
- İş bu ihalenin feshine ilişkin şikayetten önce Av. ...’in, takip dosyasında şikayetçi ...’yu vekil olarak temsil etmediği gibi, aksi düşünülse dahi, satış ilanı tebligatının diğer borçlu .... vekili sıfatıyla Av. ...’e yapılması karşısında bu yöndeki kabulün yerinde olmadığı,
- 7201 sayılı Kanunun 32. maddesinde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise, geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Şikayetçi vekili dilekçesinde, ihaleden önce usulsüz tebliğden haberdar olunduğuna ilişkin bir beyanda bulunmadığından ve aksi yazılı delille de kanıtlanamadığından, diğer borçlu ...’nun, şikayetçi ... ile aynı adreste oturması ve...’ya da 30.06.2015 tarihinde satış ilanının tebliğ edildiğinden bahisle, şikayetçi ...’nun ihaleden haberdar olduğu yönünde varsayıma dayalı olarak oluşturulan gerekçe de yerinde değildir.
İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde mahkemece, borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olduğundan, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.