3. Hukuk Dairesi 2017/13094 E. , 2017/11154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı ... Meclisinin kararı ile kabul edilen tek araç ile aktarmasız yolcu taşıma güzergahına dahil olabilmek için hat bedeli adı altında 60.000 TL ödeme yaptığını, ancak davalı ... Meclisi kararının Edirne İdare Mahkemesince iptal edildiğini, davalı belediyenin iptal kararını gerekçe göstererek 01.09.2010 tarihli meclis kararı ile sisteme son vermesine rağmen almış olduğu parayı müvekkiline iade etmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000 TL"nin 01.09.2010 tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise davalının yeni kurulan ... sistemine dahil edilmesi nedeniyle bir hak kaybına uğramadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiş ve Dairemizin 21.05.2015 gün ve 2014/21352 E. 2015/1200 K. sayılı ilamı ile;
(...Dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle TBK"nun 146. maddesi gereğince 10 yıl olup, dava tarihine kadar geçen sürede, zamanaşımı süresi dolmamıştır...)
Gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL"nin dava tarihinden 45.447,29 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle süresi içinde yapılan temyizde ileri sürülmeyen hususların süresinden sonra verilen 27.04.2016 tarihli ek temyiz dilekçesi ile ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmış bulunmasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı vekili, bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında, 22.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki talebini arttırarak toplam 60.000 TL"nin davalıdan tahsilini istemiş ve mahkemece ıslah edilen talep esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bir davanın yargılaması sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca bozulmasından sonra tarafların ıslah isteminde bulunmalarına imkan olmadığı, 04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile kabul edilmiştir. Nitekim, 06.05.2016 gün ve 2005/1 Esas 2006/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile de; "bozma kararı sonrası ıslah yapılamayacağı ve 04.02.1948 gün ve 04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararınn değiştirilmesinin gerekmediğine” karar verilmiştir.
Bu nedenle, mahkemece; davacının ıslahtan önceki talepleri dikkate alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ıslah talebi dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.