7. Hukuk Dairesi 2015/39615 E. , 2016/5869 K.
"İçtihat Metni"
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının 01.03.2006 tarihinden itibaren en son Bölge sorumlusu olarak davalı şirkette çalışmakta iken iş akdinin 29.01.2014 tarihinde savunması alınmaksızın, haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın feshedildiğini, işyerinde kıdemi 10 yıl olan çalışanların çeşitli gerekçeler ile işten çıkartıldığını, davacının görevini layıkıyla yaptığını, feshi gerektirir bir davranışının bulunmadığını belirterek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının sadakat borcuna aykırı davranarak şirketin güvenini sarstığını, 29.01.2014 tarihli tutanakta da belirtildiği gibi bir çok kez izinsiz olarak mesai bitiminden önce şirkete ait araç ile şehir dışına çıktığı, ... işlerin görülmesine engel olduğu ve personelin yaya çalışmasına neden olup işin işleyişini bozduğunu, şirketi zarara uğratması nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, haklı fesihte savunma alma zorunluluğunun bulunmadığını, şirketin iflasın eşiğinde olup 23.09.2013 tarihinde iflasın ertelenmesine karar verildiğini, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve tanık anlatımları ile fesih bildirimindeki nedenlerin ispatlandığı, yapılan feshin geçerli/haklı bir nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre: “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır”. Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir.
Dosya içeriğine göre, davalı işverenin fesih bildiriminde iddia ettiği sebeplerden en önemlisi davacının şirkete ait aracı şahsi işlerinde kullandığı olgusudur. Davacı işçi ise zaten aracın kendisine tahsis edildiğini ve iş amaçlı kullandığını, denetim amacıyla bölge müdürlüğüne bağlı şubelere habersiz denetime gittiğini iddia etmiştir. Öncelikle aracı davacının şahsi işlerde kullandığına dair dosyada bir belge bulunmamaktadır. Sadece davacının yerine bölge sorumlusu yapılan şahsın beyanı bulunmaktadır. Ayrıca işverence cevap dilekçesinde .... tarafından yapılan tespitlerden ve bu kişinin tanıklığından bahsedilmişse de bu kişi tanık olarak dinletilmediği gibi davacının özlük dosyasında fesih öncesinde bu konuya ve diğer fesih nedenlerine dair herhangi bir tutanak da bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı işveren fesih bildiriminde belirtilen sebepleri ispatlayamamıştır.
İkinci olarak işverenin fesih bildirimi de çelişki içermektedir. 29.01.2014 tarihli fesih bildirimi son paragrafında; "söz konusu davranışlarınız sebebiyle 01.03.2006 tarihinden itibaren sürdürmekte olduğunuz görevinize 4857 sayılı İş Kanunu madde 25/II. bendi uyarınca 29.01.2014 tarihi itibariyle geçerli nedenlerle son verilmiş olduğunu" ihtaren bildiririz şeklindedir.... işten ayrılış bildirgesinde ayrılış nedeni kod 29; "İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih" olarak gösterilmiş olması da dikkate alındığında; taraflar arasındaki iş akdinin davalı tarafından haklı bir nedene dayanılmaksızın sona erdirildiği ve davalı tarafından haklı feshin şartlarının oluşmadığı, davacının 4857 sayılı İş Kanunu 25/II-e bendinde düzenlenen doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğu konusunda da somut bir delil sunulmadığı ve feshin haklı nedene dayandığının kanıtlanamadığı, feshin geçerli nedene dayalı fesih olduğu kabul edilse dahi, bu durumda da İş Kanunu 19. maddesindeki fesihten önce savunmasının alınması şartının yerine getirilmediği anlaşılmış olup, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; işverenin davacının davranışlarına dayanmasına rağmen davacı işçinin savunmasını almadığından geçerli fesihte şekil şartlarına uyulmadığı dikkate alındığında fesih geçerli nedene dayanmadığı, bu nedenle davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi isabetsiz olmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafça ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalı taraftan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile kalan 4,00 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu toplam 236,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 09.03.2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.