19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6039 Karar No: 2017/11178
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/6039 Esas 2017/11178 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli tarafından düzenlenen karşılıksız çek suçundan şikayet üzerine başlatılan soruşturma sırasında, değiştirilen kanun maddeleri sebebiyle görevin İcra Ceza Mahkemesine ait olduğunu belirterek kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermiştir. Müşteki vekili tarafından yapılan itiraz üzerine Alanya 2. Sulh Ceza Hâkimliği, anılan kararı kaldırmıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 6728 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile eklenen karekodlu çekler yönündeki değişiklikleri ve çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermenin adli para cezasını gerektiren bir suç olduğunu, şikâyetlerin doğrudan İcra mahkemelerine yapılması gerektiğini hatırlatarak, Alanya 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kabul kararını bozmaya karar vermiştir. Kanunlardaki detaylı düzenlemeler şöyle belirtilmiştir: 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1. maddesi, 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 62. maddesi ile değiştirilmiştir. Karekodlu çekler yönündeki değişiklikler ise, 6728 sayılı Kanun’un 76/f maddesi ile getirilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2017/6039 E. , 2017/11178 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan şüpheli ... hakkında şikâyet üzerine başlatılan soruşturmada, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1. maddesinde 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan değişiklik ile görevli merciin İcra Ceza Mahkemesi olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2016 tarihli ve 2016/17916 soruşturma, 2016/9860 sayılı kararına müşteki vekili tarafından yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Alanya 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/07/2017 tarihli ve 2017/126 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 20/11/2017 gün ve 9876 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/11/2017 gün ve KYB; 2017-66883 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; 6728 sayılı Kanun’un 62.maddesiyle 5941 sayılı Kanun’un 3. maddesine yukarıda belirtilen değişikliğin yanı sıra 10. fıkra eklenerek “Lehine karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı çeki Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme kaydeder. Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” şeklinde karekodlu çekler yönünden yeni bir düzenleme getirildiği, kanun koyucunun 6728 sayılı Kanun’un 76/f maddesindeki düzenleme ile işbu karekodlu çekler için öngörülen yeni düzenlemenin yürürlük tarihinin ertelenmesini amaçladığı zira; 6728 sayılı Kanun’un 63.maddesi ile değiştirilen 5941 sayılı Kanun’un 5.maddesinde “ (1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur…Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” şeklinde düzenleme yapılarak çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek eyleminin, adli para cezasını gerektirir bir suç olarak öngörüldüğü, aynı maddede bu suçtan dolayı açılan davaların İcra mahkemelerinde görüleceği ve 2004 sayılı Kanun’un 347, 349, 350, 351, 352 ve 353. maddelerinde düzenlenen yargılama usûlüne ilişkin hükümlerin uygulanacağının açıkça hükme bağlandığı, 2004 sayılı Kanun’un 349. maddesinde “Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur.” şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, 5941 sayılı Kanun’un 5. maddesinde düzenlenen karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek suçundan dolayı şikâyetlerin doğrudan İcra mahkemelerine yapılması gerektiği cihetle, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden kanun yararına bozma isteminin kabulü ile Alanya 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/07/2017 tarihli ve 2017/126 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.