17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11302 Karar No: 2016/1570 Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11302 Esas 2016/1570 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/11302 E. , 2016/1570 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili, meydana gelen trafik kazası sonucunda .... plakalı araç içerisinde bulunan davacının kız.... yaşamını yitirdiğini, kazaya karışan 07 F 9107 plakalı aracın kaza tarihini kapsar .... poliçesinin bulunmadığını, belirterek şimdilik kızı Leyla Arbek yönünden 5.000,00 TL, eşi ....yönünden 15.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 06.06.2014 tarihli dilekçesi ile harcını yatırarak talebini kızı için 9.571,87 TL eşi için 32.500,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili derdestlik itirazında bulunarak öncelikle dava koşulu yokluğundan davanın usulden reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; HMK"nın 109/2 gereğince kısmen dava açılamayacağından HMK 114-115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile açılan davanın usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109/1. maddesinde, talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 109/2. maddesinin değişiklik yapılmadan önceki halinde, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli
...
ise kısmi dava açılamaz, hükmü yer almakta iken; 01/04/2015 tarihinde kabul edilen ve 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi gereğince; bu düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır. Bu durumda mahkemece, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli olsa bile kısmi dava açılabilmesi mümkün hale geldiğinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.