12. Ceza Dairesi 2014/8472 E. , 2015/2424 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1-2-b, 62, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
21.07.2012 günü, saat 06:45 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki otomobille, meskun mahalde,... yolunda seyir halindeyken, ışık kontrollü üçgen kavşağına geldiğinde, kırmızı ışıkta karşıya geçen yayaya, aracının sağ ön kısmıyla çarpması sonucu gerçekleşen olayda, sanığın aşamalardaki beyanlarına göre, yayayı gördüğü, frene bastığı, ancak duramadığını beyan etmesi ve kaza tespit tutanağında, 18,4 metrelik fren izinin tespit edilmesi karşısında, sanığın hızının meskun mahal şartlarına göre fazla olduğu anlaşılmakla, mahkemece, sanığın, tali kusurlu olarak kabul edilmesinde isabetsizlik görülmemiş, kusur tespitinin hakimin takdirinde olması nedeniyle de, tebliğnamede kusur yönünden yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay nedeniyle sanık tali kusurlu ise de, meydana gelen netice dikkate alındığında, temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- .... Adli Tıp Kurumu"nun 19.10.2012 tarihli raporuna göre, katılanın yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olmadığı, mevcut kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin .... (5) olduğu, duyu ve organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına veya yitirilmesine neden olup olmadığının olay tarihinden 18 ay sonra, yüzünde sabit ize neden olup olmayacağının ise olay tarihinden 6 ay sonra değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesine rağmen, katılanın Adli Tıp Kurumu"na yeniden sevkedilerek, belirtilen hususlarda kesin rapor alınması gerektiği gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "sanığın güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılmayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.