Esas No: 2021/2826
Karar No: 2022/4982
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2826 Esas 2022/4982 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalının asıl borçlu olduğu bir icra takip dosyasında kefil olan davacı tarafından ödeme yapılmıştır. Ancak davalı itiraz etmiştir. Davacı, itirazın iptali ile takibin devamına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının ödeme yaptığı tarihte davalının temerrüde düştüğüne dair herhangi bir kanıt olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Yargıtay ise, davacının ödeme yaptığı tarihte davalının temerrüde düştüğünü ve işlemiş faizler için de davanın kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilirken, davacı vekilinin temyiz istemi kabul edilerek karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu m.117/2
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Karataş Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.12.2020 tarih ve 2020/74 E. - 2020/148 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı tarafa kefil olması nedeniyle aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, icra takip dosyasına 31.05.2012 tarihinde ödemede bulunduğu 94.900.-TL’nin rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının borcun dayanağı olarak gösterdiği kambiyo takibine konu olan bononun davacının dava dışı kişiye olan borcu için verildiğini, söz konusu borç davacıya ait olduğundan davalıdan talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacının, davalının asıl borçlu olduğu icra takip dosyasına 94.900,00 TL ödeme yaptığı, davacının davalıyı icra takibi öncesinde temerrüte düşürdüğüne dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Karataş İcra Müdürlüğü'nün 2014/28 esas sayılı dosyasına borçlunun itirazının kısmen iptaline, takibin 94.900,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen asıl alacak tutarı olan 94.900,00 TL'nin % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı 94.900,00 TL asıl alacak, 14.016,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 108.916,60 TL toplam alacak talebine itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl alacak yönünden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin faiz talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlık; davacının kefil, davalının asıl borçlu olduğu bono nedeniyle başlatılan kambiyo senedine özgü icra takibi nedeniyle yapılan ödemenin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. TBK m.117/2 gereğince sebepsiz zenginleşmede zenginleşenin iyiniyetli olduğu haller dışında zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlunun temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. O halde davacının ödeme yaptığı tarihte zenginleşmenin gerçekleştiği ve davalının temerrüde düştüğü göz önüne alınarak davalı borçlunun iyiniyetli olduğu hususu da ispat edilemediğinden işlemiş faiz yönünden de davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, bu talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.861,97 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.