12. Ceza Dairesi 2020/715 E. , 2021/738 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11.02.2020 tarihli, 2016/1546-2020/2882 sayılı görevsizlik kararı ile “…İddianamede açıklanan eylemler, sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun ceza daireleri arasındaki iş bölümüne dair kararına göre, sanık hakkında TCK"nın 107/2, 134/1-2. maddeleri uyarınca şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kamu davası açılmış bulunmakla, tebliğname tarihine göre en ağır yaptırımı içeren suçun özel hayatın gizliliğini ihlal suçu olduğu ve bu nedenle işin incelenmesinin Yüksek 12. Ceza Dairesi"nin görevine girdiği...” gerekçesine dayalı olarak dosya Dairemize gönderilmiş ise de;
Sanık ... hakkında düzenlenen 14.01.2013 tarihli iddianamede özetle; sanık ...’in, işvereni olan şikayetçi ... ile iş yeri müşterisi olan diğer şikayetçi ... arasında gayriresmi ilişki olduğunu delillendirmek amacıyla, şikayetçi ...’nin ofis olarak kullandığı odanın duvarına, başka bir işyeri tarafından hediye olarak verildiğini söylediği ve içerisinde kamera olan saati yerleştirip, şikayetçilerin birbirleriyle cinsel ilişkiye girdikleri anı ve konuşmalarını yaklaşık iki ay süreyle gizlice kaydederek, CD’lere aktardığı bu kayıtları ve bilgisayarda kendisinin hazırladığı tek sayfalık yazıyı, şikayetçilerin adını yazdığı iki ayrı zarfa koyup, meçhul bir kişi tarafından kurye vasıtasıyla gönderilmiş gibi şikayetçi ..."nin ofisine bıraktıktan sonra, şikayetçi ...’yi arayarak, yüzünü göremediği bir kuryenin iki zarf getirdiğini söylediği, şikayetçi ... tarafından söz konusu zarflar açıldığında, içinde kendisi ve diğer şikayetçi ...’in cinsel ilişkiye girdikleri sırada çekilmiş görüntü CD’leri ile bu görüntülerin eşine, çocuklarına ve internete verilmemesi için 50.000,00 TL ödenmesi gerektiğine dair şantaj içerikli yazının olduğunu görmesinin ardından, her iki şikayetçinin Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ettikleri ve yapılan soruşturma sonucunda, sanığın, ele geçirilemeyen saat içine yerleştirmiş olduğu kamera ile kayıt yapıp, kayıtları CD’lere aktardığının tespit edildiği ve suçlamaların sanık tarafından samimi şekilde ikrar edildiği, böylece şikayetçilerin dosya içinde mevcut özel hayatlarına ilişkin kamera görüntülerini içeren CD ve şantaj içerikli yazılar, şikayetçilerin beyanları ve sanığın samimi ikrarı da birlikte değerlendirildiğinde sanığın yüklenen suçları işlediğinin iddia edildiği, suçların isimlerinin “Şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal etme” olarak gösterildiği, iddianamede “TCK’nın 86/1, 53/1 ve 107” maddeleri sevk maddeleri olarak yazılmasına rağmen kasten yaralama suçuna ilişkin bir iddiada bulunulmamasından dolayı TCK’nın 134/1. madde ve fıkrası yerine sehven TCK’nın 86/1. madde ve fıkrasının yazıldığı açıkça görüldüğü gibi, mahkemenin de hükümlerin gerekçesinde sanığa isnat edilen eylemin TCK’nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 1 ve 2. cümleleri kapsamında kalması nedeniyle kovuşturma evresinde bu maddeden ek savunma alındığını açıkladığı; ayrıca, iddianamede şikayetçilerin özel hayatlarına ilişkin kayıtların üçüncü kişilere ifşa edildiğine dair bir anlatımın bulunmaması ve suçun isminin de “Özel hayata ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etmek” değil, “Özel hayatın gizliliğini ihlal etme” olarak belirtilmesi karşısında, sanık hakkında TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dava açıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla;
Sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz incelemesine konu edilen eylemlere ilişkin iddianamedeki sevk ve anlatımla anlatımda yer alan nitelendirmeye, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 31. maddesi ile değişik Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesindeki; “Ceza dairelerinde: a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.” hükmüne, TCK"nın 107/2. madde ve fıkrasının yollamasıyla aynı Kanun"un 107/1. madde ve fıkrasındaki şantaj suçunun temel cezasının, TCK"nın 134/1. madde ve fıkrasındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun temel cezasından daha ağır olmasına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 6572 sayılı Kanun’la değişik 14. maddesi gereğince hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 02.02.2015 günü yürürlüğe giren ve 19.01.2016 olan tebliğname tarihi itibarıyla uygulanması gereken 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu Kararı gereğince temyize konu beraat hükümlerinin incelenmesi görevi Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait bulunduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, görev uyuşmazlığının çözülmesi amacıyla dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 27.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.