MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... ile temyiz dışı sanık ..."in ... ... Turizm isimli şirketin ortakları oldukları, birlikte çalıştıkları dönemde sanık ..."in mağdurlar ... ve ..."ın borçlu ve kefil olduğu, alacaklısının ... olduğu, 30/08/2005 ödeme tarihli 70.000,00 DM bedelli senedi 2005 yılında iş ortağı olan temyiz dışı sanık ..."e borcunu ödemek için vermesi üzerine temyiz dışı sanık ..."nin suça konu senedi Manavgat 2. İcra Müdürlüğü"nün 2005/1703 Esas sayılı takip dosyası ile icraya koyduğu, icra aşamasında imzaya borçlu gözüken mağdurların itiraz etmesi üzerine Manavgat İcra Hukuk mahkemesince yaptırılan imza incelemesi sonucunda adli tıp kurumu fizik istisas dairesine ait 20/03/2006 tarihli raporunda imzanın borçlu ve kefil gözüken mağdurlar ..., ve ..."e ait olmadığının tespit edildiği, soruşturma aşamasında 04/12/2013 tarihinde senetteki imza örneklerinin aldırılan ekspertiz raporunda ise senedin arkasında bulunan ... "a ait yazı ve imzanın sanık ..."a ait olduğu tespit edildiği, sanığın bu suretle üzerlerine atılı suçları işlediği iddia olunan olayda; sanık ... hakkında her ne kadar nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulsa da, suça konu sahte bonoyu hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı sanık ... icra takibine koyduğu, sanık ..."ın ise temyiz dışı sanık ... ile iştirak halinde hareket ettiğine dair delil bulunmadığı gibi bonoyu borcuna karşılık temyiz dışı sanık ..."e verdiği dikkate alındığında, sanık ..."in eyleminin ..."ye karşı TCK’nın 157/1. maddesinde yer alan basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, sanığa yüklenen TCK"nın 157/1 maddesine
temas eden basit dolandırıcılık ve TCK"nın 204/1 maddesinde yaptırma bağlanan resmi belgede sahtecilik suçlarının gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle tabi olduğu aynı kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, 01/01/2005 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 03/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.