23. Hukuk Dairesi 2012/2304 E. , 2012/4602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu tescil ve tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 09.07.2001 tarih ve 57 sayılı yönetim kurulu kararı ile üyeliğe kabul edildiğini ve 24.06.2001 tarihli genel kurul kararı doğrultusunda kapıcı dairesinin müvekkiline satıldığını, müvekkilinin tüm borcunu ödemesine rağmen dairenin tapusunu alamadığını ileri sürerek, kapıcı dairesinin müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç değeri esas alınarak şimdilik 30.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatifin davanın açılmasında kusuru bulunmadığını, tadilat projesinin belediyeye sunulduğunu, tüm kat maliklerinin onayının alınması halinde projenin onaylanacağının belirtildiğini, yapılacak imar tadilatı ile ilgili yeni duruma göre davacının tüm masrafları karşılayarak tescil talebinde bulunması gerekirken dava yoluna başvurmasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile tescilin mümkün bulunmaması sebebiyle 8.812,65 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, yönetim kurulu kararında kapıcı dairesinin iç düzeninin davacıya ait olduğunun belirtildiği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının daire içindeki masrafları değerlendirilmeden hesaplama yapıldığı, davacının bilirkişi raporuna bu yöndeki itirazları ve genel kurul ve yönetim kurulu kararlarından dava dilekçesinde bahsetmesi gözden kaçırılarak davalının savunmanını genişletilmesi itirazı nedeniyle değerlendirme yapılmamasının doğru olmadığı, yeniden bu hususta bilirkişi raporu alınması gerektiği hususlarına işaret edilerek kararın bozulması üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonucu yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatife üye olmasına rağmen kendisine daire tahsis edilmemesinden dolayı 8.812,65 TL, kendisine verilmeyen daireye kooperatif lehine yaptığı harcamalar dolayısıyla davalı kooperatif tarafından daireye yapılan demir doğramalara ilişkin belirlenen bedel düşüldükten sonra 5.229,33 TL olmak üzere toplam 14.041,98 TL tazminata hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 14.041,98 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.