(Kapatılan)15. Hukuk Dairesi 2020/1758 E. , 2021/2028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz talebinde bulunan davalılar vekili Avukat ... ile davacılar vekili Avukat ..."nun gelmeleriyle duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacıların ... İnş. Taah. Adi Ortaklığı"nın ortakları olup, bu ortaklık adına müteahhit sıfatıyla hareketle, davalıların maliki olduğu Trabzon ..., ...lu Mahallesinde bulunan ve tapuda 1875 ada, 2, 3 ve 4 parselde kayıtlı olan taşınmazlar ile bunlarla tevhit edilecek mülkiyeti üçüncü kişiye ait aynı yerde ve adadaki 1 no’lu parsel üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak üzere davalılar 09.03.2011 tarihinde Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdettiklerini, gerekli projeleri hazırlayıp, tevhit işlemi için belediyeden karar aldırdıklarını, tescil aşamasında iken sözleşmenin davalı arsa sahipleri tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, kâr payı ve cezai şart alacağına ilişkin zararın tazmini için başlattıkları Trabzon 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8339 E. sayılı dosyasındaki davalıların yaptıkları itirazın iptâli ile takibin devamına ve davalılardan alacağın %20"si oranında icra inkâr tazminatı alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; sözleşme gereğince yapılacak olan inşaat için bazı süreler tayin edilmiş ise de fiili durum olarak aradan geçen 1 yılı aşkın sürede davacılar tarafından sözleşme ile yüklendikleri edimlerini basiretli bir tacir gibi yerine getirme hususunda arsa üzerinde hiçbir somut ve fiziki çalışma yapılmadığını, gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gerekse taşınmazın emlak değeri nazarı dikkate alındığında 400.000,00 TL olarak kabul edilen taşınmaz değeri karşısında hiçbir fiziki yapı ve çalışma yapılmaksızın ve ne zaman yapıldığı, ödeme yapılıp yapılmadığı belirsiz olan ve belediye, mimarlar odası onayı olup olmadığı anlaşılamayan dava dilekçesi ekindeki belgelerin karşılığında talep olunan miktarın dava ve talep edilmesinin hukuki hiçbir yanı olmadığını, beyanla açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 264.684,30 TL proje ve masraf bedeli, 79.405,29 TL %30 yüklenti kârı olmak üzere toplam 344.089,59 TL asıl alacak ile bu tutar için işlemiş faiz 6.525,91 TL, 150.000,00 TL cezai şart bedeli ile bu bedel için işlemiş 1.442,46 TL faiz ile ilgili olarak Trabzon 2. İcra Müdürlüğünün 2012/8339 E. sayılı takipte yapılan itirazın iptaline, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 11.02.2019 tarih ve 2018/1639 E., 2019/511 K. sayılı ilamıyla, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile, sözleşmede kararlaştırılan cezanın dönme cezası olduğu, sözleşmenin niteliğine göre her bir davalı yönünden 100.000,00 TL olarak maktu şekilde belirlendiği, belirlenen bu maktu bedelin herhangi bir tenkise tabi tutulmaksızın hüküm altına alınması gerektiği, hükme esas alınan iş bedelinin hesabına ilişkin bilirkişi raporundaki hesaplamanın usul ve yasaya uygun olmadığı, HMK 266. maddesi hükmüne göre mimar bilirkişi seçilip rapor alınarak tüm projelerin getirtilip incelenerek iş sahipleri yararına ve yasal olup olmadığının araştırılması gerektiği, işe yarar olduğunun belirlenmesi halinde yüklenicinin yapmak zorunda kalacağı imalât bedeli, yüklenici kârı olmaksızın dava tarihi itibariyle hesaplanması gerektiği, bu bedelin iş bedeli olarak verilip ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin 19. maddesi gereğince bulunacak rakamın %30"u yüklenici kârı olarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile, Trabzon 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/8339 E. sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, 273.968,13 TL sözleşme gereği yapılan masraflara 82.190,43 TL % 30 yüklenici karı eklenmek üzere toplam 356.158,56 TL ile bu tutar için işlemiş faiz olan 6.754,81 TL, her bir davalı için 100.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL cayma tazminatı ve bu tazminata 2.884,93 TL işlemiş faizi ile birlikte toplam 665.798,30 TL üzerinden takibin kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına ve temyiz nedenlerine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan haksız fesih nedeniyle uğranılan zararın ve cezai şartın tazmini talebi ile yürütülen icra takibine itirazın iptâli istemine ilişkindir.
Somut olayda davacıların takip dosyasında haksız fesih nedeniyle uğranılan zarar yönünden 6.300,00 TL işlemiş faiz talep ettikleri, cezai şart yönünden ise 2.325,00 TL işlemiş faiz talep ettikleri görülmüştür. Bu durumda mahkemece talepten fazlasına karar verilmesi doğru olmamış ise de, mahkeme kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca HÜKÜM fıkrasının 1. bendindeki, ‘6.754,82 TL’ ve ‘2.884,93 TL’ rakamlarının hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerlerine sırasıyla ‘6.300,00 TL’ ve ‘2.325,00 TL" rakamlarının yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3.050,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine,
peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 28.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.