4. Hukuk Dairesi 2017/364 E. , 2020/88 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/02/2015 gününde verilen dilekçe ile idari para cezasına ilişkin yapılan takibe itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a-Dava, idari para cezasının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya 4857 sayılı İş Kanunu"nun 92. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen idari para cezasının, artık yasal olup olmadığı yargılama konusu yapılamaz ve kesinleşen idari para cezasından davalı sorumlu olup alacağın miktarı belirlenebilir (likit) niteliktedir (YHGK"nın 2000/21-135 E, 2000/149 K.)
Şu halde; takip konusu alacak likit olup davalı icra takibine itirazında haksızdır. Mahkemece, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerine, şartları oluşmadığından söz edilerek olaya uygun düşmeyen gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
b-Mahkemece, davalının başlatılan icra takibi ile temerrüde düşürüldüğü gerekçesiyle faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa dairemizin yerleşik uygulamaları ile idari para cezasının kesinleşmesinden takip tarihine kadar davacının faiz istemekte haklı olduğu benimsenmiştir.
Şu halde, idari para cezasının kesinleştiği tarihten, takip tarihine kadar geçen süre için hesaplanacak faiz yönünden takibin devamına karar verilmesi gerekirken; yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın bu nedenle de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle gerekçeli kararın gerekçe kısmının son paragrafında yer alan ‘‘ her ne kadar davacı tarafından faiz talep edilmiş ise de davalının icra takibi ile temerrüde düşürüldüğü anlaşıldığından faiz talebinin reddine karar verilmiş’’ cümlesinin çıkartılarak yerine ‘‘ idari para cezasının kesinleştiği tarihten, takip tarihine kadar hesaplanacak faiz yönünden takibin devamına karar verilmiş’’ cümlesinin yazılmasına; hükmün 1.fıkrasına ‘‘ 11.721,00 TL’’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘‘ve idari para cezasının kesinleştiği tarihten, takip tarihine kadar hesaplanacak faiz’’ibarelerinin eklenmesine, yine 1.fıkrasına ‘‘devamına’’ ibaresinden sonra gelmek üzere “İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca, alacağın likit olduğu gözetilerek alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine” ifadelerinin yazılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA 16/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.