18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/19728 Karar No: 2016/5934 Karar Tarihi: 24.03.2016
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/19728 Esas 2016/5934 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanıkların görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet hükmü verildi. Ancak mahkeme kararı temyiz edilerek daha önce mahkumiyeti bulunmayan sanıkların durumunun yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği, lehe hükümler konusunda kanuni dayanakların gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği, pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşup oluşmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği, takdiri indirimin uygulanması gerektiği gibi nedenlerle bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: CMK'nın 231/6. maddesi, TCK'nın 50. maddesi, CMK'nın 230/1-d maddesi, TCK'nın 51/1-b maddesi, TCK'nın 62. maddesi, TCK'nın 53/1-b maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 53/1-(c) maddesi (bu madde için 3. fıkra hükmü gözetilmemiş).
18. Ceza Dairesi 2015/19728 E. , 2016/5934 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- CMK"nın 231/6. maddesi uyarınca, suç tarihi itibariyle engel mahkumiyeti bulunmayan sanıkların, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden, “sanıkların ısrarlı suç inkarından bir daha suç işlemeyecekleri yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından, sanık ..."in daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğundan” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Sanıkların 07.04.2011 tarihli duruşmadaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini de kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, 3- Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanıklar hakkında, TCK"nın 51/1-b maddesi gereğince "suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşup oluşmadığı" hususu değerlendirilmeden, “sanıkların ısrarlı suç inkarından bir daha suç işlemeyecekleri yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından, sanık ..."in daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğundan” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi, 4- TCK"nın 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden “suçunu ısrarla inkar eden sanıkların lehlerine değerlendirilebilecek takdiri indirim sebebi tespit edilemediğinden” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 5- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, 6- 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3 fıkrası hükmünün gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.