Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/19966 Esas 2012/8064 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/19966
Karar No: 2012/8064
Karar Tarihi: 30.03.2012

Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/19966 Esas 2012/8064 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş bir hakaret suçu dava dosyasına ilişkindir. Dosya incelendiğinde temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak mahkemenin eksik kovuşturma ile hüküm kurduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun objektif koşulların varlığı halinde diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında hukuki sonuç doğurmamaktadır ve hapis cezasının adli para cezasına veya diğer tedbirlere çevrilmesine ve ertelenmesine ilişkin düzenlemeler daha lehe olacağı için hükmün bu şekilde verilmesine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ancak mahkeme, adli sicil kaydına göre sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmadığı için hükmün açıklanmasının ertelenmeyeceği şeklinde karar vermiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5237 Sayılı TCK’nun 50/1, 52/1. maddeleri ve 5271 Sayılı CMK’nun 231.maddesinin 5.fıkrası ve 7.fıkrası kararda açıklanmıştır.

2. Ceza Dairesi 2010/19966 E. , 2012/8064 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 2 - 2008/226629
MAHKEMESİ : Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/07/2008
NUMARASI : 2006/127 (E) ve 2008/78 (K)
SUÇ : Hakaret

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olayla ilgili bilgi ve görgüleri olduğu anlaşılan ve soruşturma aşamasında ifadeleri alınan tanıklar O. K. M. K.ve M. K." nin tanık sıfatıyla ifadeleri alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre ise;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.06.2008 tarih, 2008/2-149 esas, 2008/163 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere koşullu bir düşme nedenini oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca 5271 Sayılı CMK.nun 231.maddesinin 5.fıkrasının son cümlesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade edeceğinden, 5237 Sayılı TCK"nun 50/1, 52/1. maddelerine göre hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına veya diğer tedbirlere çevrilmesine ve aynı yasanın 51/1.maddesine göre ertelenmesine ilişkin düzenlemelere göre daha lehe olduğu gözetilmeden, 5271 Sayılı CMK’nun 231.maddesinin 7.fıkrasına hatalı anlam verilerek; adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında “hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmesine karar verildiğinden” biçimindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 30.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.