Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/871
Karar No: 2021/736
Karar Tarihi: 27.01.2021

Şantaj - görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal - birden çok evlilik - hileli evlenme - dinsel tören - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/871 Esas 2021/736 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/871 E.  ,  2021/736 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören
    Hükümler : 1- Şantaj suçundan TCK’nın 107/2-1, 62/1, 50/1-a, 52/1-2, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK’nın 6352 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki TCK’nın 134/2, 62/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
    3- Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören suçundan TCK’nın 230/5, 62/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Mağdur ...’ın, 27.01.2015 tarihli karardan sonra dosyaya sunduğu 12.07.2016 havaleli ve sanık müdafii tarafından dosyaya sunulan 29.05.2016 tarihli dilekçelerinde yer alan; “Bu dosyada sanık hakkındaki tüm suçlamalardan şikayetçi olmadığımı daha önce belirtmiştim; ancak, bu beyanım eksik olmuştur. Şöyle ki; tüm fotoğraflar benim bilgim dahilinde çekilmiş, benim bilgimle depolanmış ve face ortamında benim tarafımdan paylaşılmıştır. Yaşadığım psikolojik sıkıntılar gereği birçok şeyi sonradan hatırladım. Çünkü o dönem ... ile birlikte yaşıyordum ve onun bilgisayarını kullanıyordum. Tehdit ve şantaj kesinlikle olmadı. Kendimi, çocuklarımı ve evliliğimi korumak adına böyle bir şey yapmak zorunda kaldım. Tüm mahkeme ve ilgililerden özür diliyorum” biçimindeki önceki ifadeleriyle çelişen ve dosyada mevcut delil durumuna nazaran sübuta etkili olmayan beyanına itibar edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede:
    A) Şantaj suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Uzun yıllar öncesinde tanışan sanık ... ve mağdur ...’ın, resmi nikahlı eşleriyle ailevi sorunlar yaşadıkları dönemde, facebook adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden tekrar görüşmeye başlayıp, yüz yüze buluşmalarında birden fazla defa cinsel ilişkiye girmelerinin ardından, sanığın resmi nikahlı eşinden boşanmasına rağmen mağdurun kocasının yanına dönüp, sanıktan ayrılması üzerine, sanığın, mağdura, eşinden boşanmaması ve kendisiyle olan birlikteliğini devam ettirmemesi halinde, cinsel içerikli özel görüntülerini yakınlarına göndereceği ve internette yayımlayacağı tehdidiyle şantajda bulunduğu iddiasına konu olayda;
    Sanığa yüklenen TCK’nın 107/2. maddesindeki şantaj suçunun sübut bulduğuna ve eylemin hukuki nitelendirmesine yönelik yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın çarpılması işlemi esnasında, TCK’nın 52/1-2. maddesinden önce uygulama alanı bulunmayan TCK’nın 50/1-a maddesinin yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
    T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına, erteleme hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
    B) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık ... tarafından açılan facebook hesapları üzerinden, mağdur ...’ın cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin özel görüntülerinin yayımlandığı iddiasına konu olayda;
    Sanığa yüklenen TCK"nın 134/2. maddesindeki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanun"un 139/1. maddesi gereğince şikayete tabi olduğu, mağdurun 27.10.2014 tarihli dilekçesinde ve 31.10.2014 tarihli duruşmada sanığa yönelik şikayetinden vazgeçtiğini ifade ettiği, sanık müdafiinin istinabe mahkemesindeki “Uzlaşmak isteriz, zaten kendileri halen görüşmektedir.” biçimindeki 19.12.2014 tarihli ifadesine ve 09.06.2016 hâkim havaleli dilekçesine göre vazgeçmeden haberdar olunduğu halde vazgeçmeye açıkça karşı çıkılmadığı, dosya içeriği itibariyle de CMK"nın 223/9. maddesi kapsamında derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartların bulunmadığı nazara alınarak, kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkındaki davanın TCK"nın 134/2, 139/1, 73/4, 73/6 ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
    C) Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
    Sanık ...’in dini nikah yaptırarak mağdur ...’la birlikteliğini sürdürmesi biçiminde sübutu kabul edilen eyleminden dolayı sanık hakkında TCK’nın 230/5. maddesindeki birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de, hüküm tarihinden sonra, T.C. Anayasa Mahkemesinin, 10.06.2015 tarihli ve 29382 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 27.05.2015 tarihli ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile TCK’nın 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi