
Esas No: 2015/14700
Karar No: 2015/12051
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/14700 Esas 2015/12051 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2014
NUMARASI : 2012/204-2014/154
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALILAR : Hazine - F.. B..
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine vekili ve F.. B.. vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
5831 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında, Ulupınar köyü 130 ada 455 parsel sayılı, 141,05 m² yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine F.. B.."nın kullanımında olduğu ve 2/B alanında kaldığı belirtilerek, tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş ve bu tespit kesinleşerek 03.05.2011 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi 12.04.2012 tarihli dava dilekçesiyle, dava konusu Ulupınar köyü 130 ada 455 nolu parselin, öncesinin 397 nolu parselden geldiğini, Ulupınar Köyü 397 sayılı parselin ise, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 - 2002/16 sayılı kesinleşmiş kararıyla orman olarak tescil edildiğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline ve beyanlar hanesindeki muhtesat ve kullanıcı şerhlerinin silinmesine, davalıların elatmasının önlenmesine, üzerinde bulunan muhtesatların kal"ine karar verilmesi istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil yönünden davanın kabulü ile, dava konusu Ulupınar köyü 130 ada 455 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, tapunun beyanlar hanesindeki “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır.” beyanı ile muhtesat bilgilerindeki "1049308 sistem nolu ağaç tipinde M.. oğlu 1968 doğumlu F.. B.."nın 1989 yılından beri kullanımındadır" kayıtlarının terkinine, davacının elatmanın önlenmesi ve kal" talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı F.. B.. vekili ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce ilk orman kadastrosu 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşmiş, 1976 yılında yapılan aplikasyon, orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması 14.04.1977 tarihinde, 1989 yılında yapılan aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılarak 18.04.1990 tarihinde ilân edilip kesinleşmiştir.
Hazine vekilinin 14/04/2014 tarihli dilekçe ve Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Müdürlüğünün 21/03/2014 tarih ve 6693 sayılı oluru gereği temyizden vazgeçmesi üzerine mahkemenin 27/05/2014 gün ve 2012/204-2014/154 sayılı ek kararı ile Hazinenin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
1) Davalı Hazinenin temyiz istemi yönünden;
Davalı Hazine yerel mahkeme kararını temyiz ettikten sonra, 14/04/2014 tarihinde sunduğu dilekçe ile temyizden feragat etmiş, mahkemece de temyiz isteğinden feragat edildiği gerekçesiyle, davalının temyiz isteğinin reddine dair ek karar tesis edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, yerel mahkemeler ancak, verildikleri anda kesin nitelikte bulunan kararları ile temyiz süresinin geçirilmiş olması hallerinde, sunulan temyiz dilekçeleri yönünden karar vermek yükümlülüğü altında olup, bu hallerde yetkili bulunmaktadırlar. Oysa, temyizden feragata ilişkin karar verme yetkisi yerel mahkemelere değil, Yargıtay"ın ilgili Dairesine tanınmış bir yetkidir.
O halde, yerel mahkemenin 27/05/2014 gün ve 2012/204 - 2014/204 sayılı ek kararının kaldırılmasına, davalı Hazinenin temyizden vazgeçmesi nedeniyle de temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı gerçek kişinin temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece; 397 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde yargılama devam ederken yapılan 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasının yok hükmünde olduğu, çekişmeli taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 – 2002/16 sayılı kararıyla orman niteliği ile tescil edilen 397 sayılı parsel içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; mahkemenin kararına esas aldığı kadastro mahkemesinin 1994/1085 – 2002/16 sayılı kararında 397 sayılı parsel ile ilgili olarak orman niteliğiyle tescil kararı verilmiş ise de, kadastro mahkemesine açılan davada 397 sayılı parselin tamamının davalı olmadığı, bir bölümünün davalı olduğu halde, mahkemece 397 sayılı parseldeki davalı olan bölümün eldeki davaya konu yer olup olmadığı belirlenmeden, bu bölümlerin 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna konu edilip edilmedikleri araştırılıp, konu edilmiş iseler kadastro tesbit tutanak örnekleri getirtilmeden, kadastro mahkemesine konu taşınmaz bölümleri ile temyize konu davada çekişmeli bulunan taşınmazlar kadastro paftası ve memleket haritası üzerinde denetime elverişli olarak bir arada gösterilmeden karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek karar verilemez.
O halde, 397 sayılı parselin tamamına ilişkin kadastro paftası, Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı dosyası, anılan dosyada hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve krokiler, eski tarihli memleket haritası ile 31.12.1981 tarihine yakın memleket haritası ve hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, aynı iddiayla çekişmeli 397 sayılı parselde orman rejimi dışına çıkarıldığına ilişkin çok sayıda dava olduğundan, tüm taşınmazlar ile kadastro mahkemesinin 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümleri kadastro paftası, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin haritalar ile memleket haritası ölçekleri (1/5000, 1/10000 ve 1/25000) eşitlenmek suretiyle denetime elverişli olarak ayrı renkli kalemler ile birbirleri üzerinde denetime elverişli şekilde müşterek imzalı rapor ve eki krokide gösterilmeli, Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı dosyasına konu taşınmaz bölümlerinin neresi olduğunun, tapuya tescil edilip edilmediklerinin belirlenmesi, varsa tapu kayıt suretleri getirtilmeli, mükerrer tesbit ve tescil olup olmadığı tespit edilmeli, kadastro mahkemesinin 1994/1085 E. – 2002/16 K.sayılı dosyasında dava edilen taşınmaz bölümlerinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulamasının iptal edilerek orman niteliği ile tescile karar verildiğinden, orman rejimi dışına çıkarılma işleminin yalnız bu bölümler yönünden iptal edildiği düşünülmeli, orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği bölümlerin eylemli hali tespit edilmeli, Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 E. – 2002/16 K. sayılı dava dosyasına konu taşınmaz bölümleri dışında kalan çekişmeli 397 parsel sayılı taşınmaz bölümlerine ilişkin olarak 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılma işleminin kesinleştiği ve 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/5 maddesinde, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkartılan ancak, fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerlerin talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilip orman niteliği ile Hazine adına tescilinin öngörüldüğü, Orman Yönetimi ile Hazine arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazın mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olduğu, Orman Yönetiminin bu tür yerlerin Hazineden idarî yolla orman olarak tahsisini talep edebileceği gibi bu talebini dava yolu ile de isteyebileceği gözetilmeli, çekişmeli taşınmazın, halen orman niteliği ile 397 parsel numarasıyla tapuda kayıtlı olan ve 2. madde ile 2/B madde uygulamalarına konu edilmeyen bölümünde kaldığının belirlenmesi halinde tapu kaydının iptaline karar verilmeli, tescil yönünde hüküm kurulmamalıdır.
SONUÇ : 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin REDDİNE;
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.