Esas No: 2021/452
Karar No: 2022/5074
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/452 Esas 2022/5074 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/452 E. , 2022/5074 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.05.2019 tarih ve 2014/889 E- 2019/281 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan kabulüne dair Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.10.2020 tarih ve 2020/939 E- 2020/1251 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalılardan ...'in BHB İnşaat Malz. Tic. Ltd. şirketinin 1/2 paylı ortakları ve şirket müdürü olarak şirketi münferiden temsile yetkili bulunduklarını, davalı ...'in aynı zamanda dava dışı Özcanlar Limited Şirketinin yetkilisi ve ortağı olduğunu, iki ortak arasında son zamanlarda anlaşmazlıklar yaşandığını, davalının şirket adına kayıtlı Kocaeli ili Kartepe ilçesi 365 ada 25 parsel sayılı taşınmazı BHB Şirketine zarara uğratacak şekilde değerinin çok altında bir bedel ile diğer davalı ABC Şirketine 08/02/2012 tarihinde devrettiğini, dava konusu taşınmazın BHB şirketinin halen Sakarya şubesinin de faaliyet gösterdiğini ve Özcanlar Limited Şirketine kötüniyetli olarak devredilen bir diğer taşınmaz ile aynı gün davalı tarafa devredildiğini, davalı ...'in Özcanlar Şirketindeki hisselerini abisi ... ve ...'na devrettiğini, satış hususunda herhangi bir şekilde karar alınmadığını, BHB Şirketinin sermayesinin 5.000.000,00 TL iken 3.500.000,00 TL değere sahip iki taşınmazın satılmasının işletme konusu sınırlarını aştığını, devre rağmen taşınmaz üzerindeki BHB Şirketinin mevcut kullanıma ilişkin haklarının sona erdirilmediğini, taşınmazın 150.000,00 TL’ye devredilmesinin şirket müdürünün özen, şirket menfaatlerinin gözetilmesi, bağlılık dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davalı ABC Şirketinin BHB Şirketinin ortaklık yapısından ve BHB Şirketinin taşınmazın satışı için ortaklar kurulu kararı almadığından, ortaklar arasındaki uyuşmazlıktan haberdar olduğunu ve devri gerçekleştiren ... ile birlikte hareket ettiğini, satış nedeniyle BHB Şirketine herhangi bir bedel ödenmediğini, yetkili ...'in abisi ile ortak olduğu Özcanlar Şirketi lehine 692.000,00 TL ve 650.000,00 TL bedelli bono teslim ettiğini, bu senetlerin toplamının BHB Şirketinin sermayesinin 1/4'ünden yüksek olduğunu, Özcanlar Şirketinin bonolar nedeniyle haciz işlemi uygulattığını, ...'in ayrıca davalı ABC Şirketi lehine de 360.000,00 TL bedelli senedi de muvazaalı olarak teslim ettiğini ve bu şirketin de haciz işlemi yaptığını, bonoların düzenleme ve vade tarihlerinin aynı olmasının BHB Şirketinin malvarlığının ele geçirilmesine yönelik organize şekilde hareket edildiğini gösterdiğini, ABC Şirketinin iyiniyet iddiasında bulunamayacağını ileri sürerek dava konusu taşınmazın BHB Limited Şirketine iadesine, bu talebin kabul görmemesi halinde ise taşınmazın gerçek değerinin tespit edilerek tespit edilecek bedelin işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile BHB Limited Şirketine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, davalının ihtiyacı doğrultusunda gerçek bir satış işlemi ile gayrimenkul satın aldığını, diğer yandan o anki koşullar çerçevesinde rayiç değeri belirleyerek satın alacağı bedeli teklif ettiğini ve piyasa koşullarında teklif kabul gördüğünden satışın gerçek değerden yapıldığını, ayrıca davalının davacının ortak olduğu şirketten resmi ve ticari belgelerle sabit alacağı olup, alacağını tahsil etme çabasında iken gayrimenkulun satılık olduğunu öğrenerek taşınmazı satın aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmaz satışının davalı ...'in ortaklar kurulu kararı ile alınan ve taşınmaz satma yetkisini de içeren BHB Şirketini temsil yetkisine dayanarak yapıldığını, davalının kullanılması tamamen kendi tasarrufunda olan şirketi temsil yetkisine dayanarak dava konusu satışı ve diğer satışları da yaptığını, bu türden yetkilerin davacı tarafından da kullanıldığını ve olağan olup, iptalini gerekir bir usulsüzlük bulunmadığını, bedelinin çok altında satıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, satıştan elde edilen bedelin şirket aktifine alınarak şirket ihtiyaçları için kullanıldığını, BHB Şirketinin diğer bir taşınmazı ile aynı gün satış yapılmış olmasının iptali gerektirir bir durum olmadığını, satışı yapılan taşınmazların şirketin faaliyetleri için önemi olmayan taşınmazlar olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı BHB Şirketinin çok sayıda gayrimenkulü olduğu, satış tarihi 08/02/2012 itibariyle arsa bedelinin 371.960,00 TL binaların bedelinin 104.698,18 TL olmak üzere toplam 477.000,00 TL olarak bilirkişi tarafından belirlendiği, davalı ...'in şirketi münferiden temsilcisi ve gayrimenkul satış yetkisinin bulunduğu, davacının davalının yetkisi ve ortaklar kurulu kararı olmadan satış yaptığı iddiasının bu nedenlerle kabul edilemeyeceği, davalı ABC Şirketinin 3. kişi olduğu ve ayrıca davadışı BHB şirketi ile ticari faaliyet yürüttüğü, dava dışı şirketin davalı şirketten 2.607.269.73 TL'Iik alım yaptığı, taşınmazın satışının yapıldığı tarihte davalı ABC Şirketinin alacaklı olduğu, sadece taşınmaz bedelinin düşük olmasının muvazaa iddiasına delil teşkil etmeyeceği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ... ve davalı ...'in 1/2 oranında ortaklıklarının bulunduğu BHB İnşaat Malz. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı Kartepe ilçesi 365 ada 25 parsel sayılı taşınmazın celp edilen satış akit tablosuna göre davalı ... tarafından 08/02/2012 tarihinde davalı şirkete 150.000,00 TL bedel üzerinden satış suretiyle devredilmiş olup eldeki davanın görüldüğü sırada taşınmazın 07/05/2014 tarihinde dava dışı üçüncü kişilere devredildiği ve davacı vekilinin 09/12/2016 tarihli dilekçe ile davanın taşınmazın değeri üzerinden dava dışı şirket lehine tazminata hükmedilmesi istemi üzerinden görülmesinin talep edildiği, davalı ...'in aynı zamanda Özcanlar İnş. Nak. Orm. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin de tek ortaklı sahibi olduğu ve söz konusu şirketteki paylarını dava konusu taşınmazın devir tarihinden iki gün önce 06/02/2012 tarihinde kardeşi ... ve ...'na devrettiği ve devrin 08/02/2012 tarihinde tescil ve ilan edildiği, hem devrin tamamlandığı hem de dava konusu taşınmazın devredildiği tarih olan 08/02/2012 tarihinde, davalı ... tarafından şirketin kapı imalatına yönelik faaliyetini yürüttüğü başka bir taşınmazın dava dışı Özcanlar İnş. Nak. Orm. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne satış suretiyle devredildiği ancak ... tarafından bu iş yerindeki faaliyete devam edildiği, her iki taşınmaz satışının yapılması için şirket genel kurulunca alınmış bir karar veya davacı ortağın bilgisi dahilinde satışların gerçekleştiğine dair herhangi bir delil yargılama sırasında dosyaya sunulmadığı, diğer yandan, 16/04/2013 tarihinde, davalı ABC Demir Çelik Ür. Köm. ve Nak. San. Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı Özcanlar İnş. Nak. Orm. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti tarafından, ... tarafından keşide edilen senetlere istinaden BHB İnşaat Malz. Tic. Ltd. Şti hakkında ihtiyati haciz kararı alındığı, karara istinaden şirketin kapı imalatına yönelik faaliyet yürüttüğü ve Özcanlar İnş. Nak. Orm. Ür.San.ve Tic. Ltd. Şti.'ne devredilen ancak halen ... tarafından işletilen iş yerine aynı gün hacze gidildiği, şirketin araçları dışındaki farklı menkul mallarının ayrı ayrı ihtiyaten haczedildiği, satılan taşınmazın değeri ve ödenme şekli gözetildiğinde, davalı şirket menfaatinin üstün tutularak bu işlem yapıldığı, buna rağmen, şirket adına taşınmazı satan davalı ortak tarafından verilen senedin ihtarname ve protestoya konu edilmeden Özcanlar İnş. Nak. Orm. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ye verilen senetler ile aynı gün işleme konulduğu, belirlenen bu duruma göre; davalı şirketin davalı ortağın şirkete yönelik zararlandırıcı eylemlerine katkı sunmak ve bu eylemlerine kolaylık sağlamak için çaba sarf ettiği, gerçekte ise taraflar arasında irade ve beyan uyumunu içeren taşınmaz satımının bulunmadığı, şirketi zarara uğratma amacı ile gerçekleştirilen muvazaalı (danışıklı) işlem olduğu anlaşılmakla davalı ...'in şirkete yönelik zararlandırıcı bu eylemi nedeniyle 6102 sayılı TTK.'nın 644. maddesi yollamasıyla 553. maddesinde düzenlenen limited şirket yöneticisinin hukuki sorumluluğu kapsamında, diğer davalı şirketin ise muvazaa (6098 sayılı TBK m.19) ve haksız fiil sorumluluğu (698 sayılı TBK m.49 vd.) kapsamında ortaya çıkan zarardan birlikte sorumlu olduğu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin 493.000,00 TL olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 493.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile BHB İnşaat Malzemeleri Ticaret Limited şirketi'ne ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, dava konusu taşınmazın satış tarihindeki rayiç değerinin tapuda gösterilen satış bedelinden yüksek bulunmasına, göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 25.257,62 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 20/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.