Taraflar arasında görülen davada;Davacı, murisi babası H."ın boşandığı eşinden olma kızı olduğunu, murisin başka çocuğu olmadığını, kendisi ile hiç görüşmediğini, arayıp sormadığını, ikinci evlilik yaptığını, çekişme konusu taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ikinci eşi, kız kardeşleri ve yeğenleri olan davalılara temlik ettiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazlardan 11, 121, 41 nolu parseller ile 36 parseldeki 6 nolu bağımsız bölümdeki annesi H."dan gelen miras payını taksim amacıyla temlik ettiğini, karşılığında 36 parseldeki 8 nolu bağımsız bölümün müstakil maliki olduğunu, 16, 27 ve 346 nolu parsellerdeki paylarını ve 29 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu dükkan vasfındaki bağımsız bölümü ihtiyacı olduğu için sattığını, satış bedellerini aldığını, 29 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümü ise ikinci eşi B.."a duyduğu minnet duygusu ile hibe ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, miras bırakanın gerçek amacının satış ve miras taksimi olduğu gerekçesiyle davalılar S..., Ü.., M...., Ö....ve Ö.... hakkındaki davanın reddine, davalı B...."a yönelik açılan davanın tefrikine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.01.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Hüseyin Durmaz ile temyiz edilen vs. vekili Avukat . geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Ş.tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişmeye konu edilen 16-27 ve 346 parsel sayılı taşınmazlar dışındaki taşınmazlarla ilgili olarak miras bırakan tarafından davalı kardeşlerine ve yeğenlerine yapmış olduğu temliklerin bedel karşılığı olduğu, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, ayrıca tenkis koşullarının da gerçekleşmediği belirlenmek suretiyle bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.Davacının, çekişme konusu 16, 27, 346 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyizine gelince; miras bırakan Hasan"ın anılan bu taşınmazlarda maliki olduğu paylarını 12.04.1999 tarihli akitle davalılardan Sevim, Ülfet, Özlem ve Özden"e satış suretiyle temlik ettiği görülmektedir. Miras bırakan"ın Bağ-Kur emeklisi olup, devamlı bir gelire sahip olduğu, davalıların ise kira gelirleri dışında devamlılık arzedecek bir gelirlerinin bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir.
Öte yandan, satışa konusu çekişmeli payların akitte gösterilen değerleri ile gerçek değerleri arasında aşırı fark bulunduğu tartışmasızdır.
Anılan bu olgular gözetilip değerlendirildiğinde miras bırakan"ın bu parsellerdeki paylarını temlikinde mirastan mal kaçırmak amacıyla hareket ettiği kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca; çekişme konusu edilen 16, 27, 346 nolu parsellerdeki temlike konu edilen paylardan davacının miras payı oranında tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bu konuda delillerin yanlış değerlendirilmek suretiyle neticeye gidilmesi ve yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine ve
13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 22.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.