10. Hukuk Dairesi 2015/5963 E. , 2016/6917 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile ... arasındaki dava hakkında İstanbul .... İş Mahkemesinden verilen 04.12.2014 günlü ve ....../.....-...../..... sayılı hükmün, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davalının Yargıtay ...... Ceza Dairesi"nin 11.11.2014 günlü ve ...../.....-...../..... sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen ..... ....... Ağır Ceza Mahkemesi"nin ....../.....-...../.... sayılı kararı ile 10 yıl 10 ay hapis cezasına hükümlü olduğu, davalı ..."ye gönderilen tebligatın ceza infaz kurumunda bizzat tebliğ edildiği, davalının doğrudan cezaevi aracılığıyla gönderdiği temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz ettiği ve harç yatırılmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
1-Türk Medeni Kanunun 407"nci maddesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir ceza ile cezalandırılan her erginin kısıtlanacağı; 448"inci maddesinde, vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin, vesayet altındaki kişiyi tüm hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 471"inci maddesinde, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı yönünde düzenleme gözetilerek, varsa vesayet kararı getirtilerek, şayet henüz vasi tayin edilmemiş ise vasi tayini sağlanarak, gerekçeli kararın vasisine yöntemince tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Yasa"nın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra,
2-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı “Temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması hâlinde, karar veren Hâkim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi hâlde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği hâlde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.” hükümlerini içermektedir.
Türk Medeni Kanunun 451"nci maddesine göre, “Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi, vasinin açık veya örtülü izni veya sonraki onamasıyla yükümlülük altına girebilir veya bir haktan vazgeçebilir.Yapılan işlem diğer tarafın belirlediği veya başvurusu üzerine hakimin belirleyeceği uygun bir süre içinde onanmazsa, diğer taraf bununla bağlı olmaktan kurtulur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalının vasisine, “kanuni süre içinde mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde kısıtlı tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş sayılacağı, temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği ve özellikle kısıtlının temyiz dilekçesi ile gerekli harç ve giderleri ödemediği, temyiz iradesi varsa 7 günlük kesin süre içinde gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı” şerhini içerir biçimde tebligat çıkarıldıktan sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3’üncü maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun anılan (434) maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.