10. Hukuk Dairesi 2016/6641 E. , 2016/6916 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ...sigortalılık süresinin ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir
Mahkemece, uyulan bozma ilâmı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
12.01.1979 tarihinden itibaren... kayıtlı olduğu ve 21.02.2003 tarihinden itibaren de...sigortalısı olarak tescil edildiği belirgin bulunan davacı, 18.01.1979 tarihinden itibaren ...olduğunun ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemiş, mahkemece, 22.03.1985 tarihinden itibaren sigortalı olduğunun tespitine dair verilen ilk karar, Dairemizin 19.03.2015 günlü 2014/6920 E. ve 2015/4994 K. sayılı ilâmı ile ""...oda kaydı nedeniyle kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının bulunması kaydıyla sigortalılığın 22.03.1985 tarihine kadar geriye götürülmesini engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemenin, buna ilişkin yaklaşımı yerindedir. Ne ki, sigortalı olunabilmesi için oda kaydı olan dönemde kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının varlığı da gerekmekte olup, mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan karar verilmiş olması, isabetsiz bulunmuştur.
Şu halde, mahkemece; oda aidatlarının ödenip ödenmediği ve buna ilişkin ödeme makbuzları, ilgili odanın genel kurul toplantılarına davacının katılıp katılmadığı, hazirun cetvelinde davacının isim ve imzasının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, olayın özelliği ve delil durumu dikkate alınarak yapılacak araştırma sonucunda davacının davaya konu dönem yönünden kendi nam ve hesabına çalışmasının olup olmadığı re"sen araştırılıp, tanıkları dinlenerek ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir."" görüş ve düşüncesiyle bozulmuş, mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulü ile davacının 22.03.1985-21.02.2003 tarihleri arasındaki esnaf kaydına dayalı ticari faaliyetinin... sigortalılık kapsamında olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu gibi, Dairemizin bozma kararının gereği de tam olarak yerine getirilmemiştir.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen
hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara ve usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Eldeki davada, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Mahkemece öncelikle, Kurumdan, davacının oda kaydının geçerli olup olmadığı sorulmalı, şayet var ise davacının oda kaydına ilişkin Kurum müfettişi tarafından düzenlenen rapor getirtilmeli, davacının kayıtları üzerinde silinti, kazıntı, tahrifat ve benzeri yollarla usulsüzlük yapılıp yapılmadığı gerekirse bilirkişi marifeti ile belirlenmeli, oda kaydının geçerli olduğunun kabulü halinde, ihtilaf konusu dönemde yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca sigortalılık şartları irdelenmeli, bu bağlamda, anılan düzenlemelerde açıkça değinildiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgusunun varlığının zorunlu ve asli unsur olup, vergi dairesine, meslek kuruluşuna ve... Memurluğuna kayıtlı olmanın; anılan çalışmayı doğrulayan bir şekil şartından ibaret olduğu cihetle aksinin kanıtlanmasının olanaklı olduğu, diğer bir anlatımla, bu gibilerin mesleki faaliyetlerine son verdiklerinin kanıtlanması halinde, artık somut bir çalışmaya dayanmayan, soyut ve sadece evrak üzerindeki oda/vergi...kaydına itibar edilerek kişiyi sigortalı saymanın, Kanunun amacına aykırı olacağı hususları gözetilerek, davacının ...kaydı nedeniyle zorunlu ... sigortalısı olmayı gerektirir kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının bulunup-bulunmadığı resen araştırılmalı, 22.03.1985-21.02.2003 tarihleri arasındaki dönemde davacının İstanbul ilinde kendi nam ve hesabına hamal olarak çalışıp çalışmadığı yönünde emniyet araştırması yaptırılmalı, çalışmasının geçtiği ilgili belediye başkanlıkları nezdinde anılan faaliyeti kapsamında herhangi bir kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, davalı Kurum nezdindeki davacıya ait Bağ-Kur ve SSK şahsi sicil dosyaları getirtilmeli, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gereken dönem, kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 28.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.