15. Ceza Dairesi 2015/8478 E. , 2017/7329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nun 155/2,62/1,51/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan vekilinin tefhim edilen hükme yönelik olarak CMUK.nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 19/07/2013 tarihinde hükmü temyiz edildiği anlaşıldığından, katılanın temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede:
Katılan .... ile sanığın tam yetki ile temsil ve ilzama münferiden yetkili olduğu .... Gıda Tekel Ürünleri Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesine rağmen kiraların ödenmemesi nedeniyle malın iade edilmediği, bu suretle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Sanık ifadesinde, .... Gıda Tekel Ürünleri Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketinde işe başladığını, şirketin sahiplerinin ....ve .... olduğunu 6-7 ay çalıştıktan sonra, ....ve ....’ın şirkette kendisini yetkili kıldıklarını, sigorta işlemleri ile ilgili olduğu söylenen evrakları imzaladığını, Noter"e götürerek yine sigorta işlemleri ve ücretle ilgili olduğu söylenen belgelere imza attığını, içeriğini bilmediğini, bedensel engelli ve sara hastası olduğunu, davaya konu malın ne zaman ve ne şekilde alındığını, nerede kullanıldığını bilmediğini, .... ve ....isimli kişilerin kendisini kandırıp dolandırdıklarını, kendileri hakkında şikayette bulunduğunu ifade ettiği ve sanığın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/24416 soruşturmada bu nedenle şikayetçi olduğu, Dairemizin 09/02/2017 tarih ve 2014/16421 esas 2017/5852 kararı ile belirlenen duruma göre, sanığın 16/06/2011 tarihinde Vergi Dairesi Müdürlüğüne “işe alınmak vaadiyle kandırılıp şirket devrederek işlemler tesis edildiğini” bildirmiş olması ve rahatsızlığı ile ilgili olarak %53 özür raporu ibraz etmiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için, sanığın şikayetçi olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/24416 soruşturma akıbetinin sorulması ve önemli belgelerinin dosya içerisine alınması, sanığın ifade ettiği .... ve ....isimli kişilerin beyanlarına başvurularak, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü bozulan İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22/11/2012 tarih ve 2012/183 esas 2012/916 karar sayılı dava da incelendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, gerekli görülmesi halinde davaların birleştirilmesi, buna göre; sanığın suç kastı tartışılmak suretiyle hukuku durumunun tayin ve takdiri yerine, yazılı şekilde savunmaya itibar edilmeden, eksik incelemeyle hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sisteminde, ertelemenin sadece hapis cezaları bakımından öngörüldüğü, adli para cezalarının ise erteleme kapsamı dışında tutulduğu gözetilmeden, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi,
3- 5237 sayılı TCK"nun 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin"" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezasının tamamen infaz edileceğine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 09.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.