18. Ceza Dairesi 2015/23027 E. , 2016/5901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, mala zara verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanıklar ... ve ..."ya yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanık ... hakkında, birden fazla suçtan hükümlülüğü içeren ilamdaki hangi cezanın tekerrüre esas alındığı gösterilmemiş ise de, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca ilamdaki en ağır cezayı içeren hakaret suçundan verilen hükümlülüğün infaz aşamasında gözetilebilecek olması nedeniyle bozmayı gerektirmediği,
Sanık ..."ın katılan ..."a yönelik görevi yaptırmamak için direnme eylemini TCK"nın 6. maddesi gereğince silahtan sayılan araba ile gerçekleştirmesi karşısında, TCK"nın 265/4 maddesinin uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1- TCK"nın 265/3. maddesinin uygulanması sırasında yapılan hesap hatası nedeniyle, sonuç hapis cezalarının 10 ay 20 gün yerine, 12 ay olarak fazla belirlenmesi,
2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin, sanık ..."ın ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları uygulamaya göre; sonuç hapis cezalarının 10 ay 20 güne indirilmesi ve TCK"nın 53/1(b) maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkarılması biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
1- Katılan ..."ın hükümden sonra verdiği 19/04/2013 tarihli dilekçeyle sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi karşısında, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı mala zarar verme suçu yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Kabule göre de;
a) Sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi gereğince, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması kararı verilirken 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/565 esas, 2008/81 sayılı ilamındaki en ağır cezayı içeren suça ilişkin hükümlülük yerine, ilamın bütünüyle tekerrüre esas alınması,
b) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.