Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/11193
Karar No: 2008/270
Karar Tarihi: 17.01.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/11193 Esas 2008/270 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, komşu parsel maliki davalının, ortak sınıra duvar yapmak, kanalizasyon borularını kırmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ve davalıya ait taşınmazda bulunan fabrikadan çıkan toz ve talaşın insan ve çevre sağlığı açısından zararları bulunduğunu iddia ederek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Ancak mahkeme davanın reddine karar vermiştir.
Karar temyiz edilmiş ve dosyada bulunan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu ve yetersiz olduğu görülmüştür. Bu nedenle, zarar tespit edilmeden ve varsa tespit edilecek zararın ne şekilde giderileceği konusunda önlemler alınmadan hükme varılamayacağı belirtilmiştir.
Komşuluk ilişkilerinden kaynaklı çıkar çatışmalarını düzenleyen Türk Medeni Kanunu'nun 737 ve devam eden maddeleri gereğince taşınmaz malikleri, komşularına zarar vermemekle yükümlüdürler. Mahkemeler de bu çerçevede tarafların özverilerini denk olarak gözeterek en uygun zararın giderilmesi önlemini almalıdır.
1. Hukuk Dairesi         2007/11193 E.  ,  2008/270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : NİKSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/07/2007
    NUMARASI : 2007/51-2007/209

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 12 parsel sayılı taşınmazına, komşu parsel maliki davalının, ortak sınıra duvar yapmak, kanalizasyon borularını kırmak suretiyle müdahalede bulunduğunu, ayrıca davalıya ait taşınmazda bulunan fabrikadan çıkan toz ve talaşın insan ve çevre sağlığı açısından zararları bulunduğunu, taşınmazında değer kaybına neden olduğunu ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

                                                                    -KARAR-

    Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 12 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, buna komşu 2 parsel sayılı taşınmazın ise paylı mülkiyet üzeri olup, davalının bu taşınmazda paydaş olduğu anlaşılmaktadır.
    İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine göre, taraflar arasındaki çekişmenin komşuluk hukukundan kaynaklandığı ve Türk Medeni Kanunun 737 ve devam eden hükümlerinin gözetilmesi suretiyle çözüme kavuşturulacağı açıktır.
    Bilindiği gibi; çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet: geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama,zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır.
    Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur.
    Somut olaya gelince; dava açılmadan önce yaptırılan tespit dosyasında elde edilen bilirkişi raporlarında davacının komşuluk hukukundan kaynaklanan zararının bulunduğu bildirilirken yargılama aşamasında temin edilen bilirkişi raporunda zararın olup olmadığı konusunda bir açıklık bulunmamaktadır.
    O halde, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, zarar tespit edilmeden ve varsa tespit edilecek zararın ne şekilde giderileceği konusunda önlemleri duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması gerekirken, elde edilen raporlarda bu hususlara yer verilmediği görülmektedir.
    Öyle ise, yetersiz ve elverişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden dolayı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi