8. Hukuk Dairesi 2011/4431 E. , 2012/3019 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı
Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kadıköy 1. Aile Mahkemesinden verilen 15.03.2011 gün ve 965/196 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen mesken, araç, banka hesabında bulunan mevduat ve ev eşyalarına vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak, fazla hakları saklı tutularak toplam 45.000 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bilahare araç ve ev eşyaları bakımından açılan davadan vazgeçilmiştir. 25.3.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle dava konusu mesken için 40.000 TL mevduat için 14.647 TL"nin tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekili, nizalı meskenin davacının Şile’de bulunan arsasının satış parası, evlilik birliği öncesi vekil edeni adına Sivas’ta üye olunan kooperatif hissesinin devrinden gelen bedelin birleştirilmesi ve bilahare vekil edeninin ödediği banka kredisiyle satın alındığını, mevduat hesabında birikimleri olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu meskene ve boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle banka hesabında bulunan mevduata katkıda bulunulduğu gerekçesiyle toplam 30.110 TL"nin davanın harçlandırıldığı tarihten itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazla talebin reddine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 24.9.1984 tarihinde evlenmiş, 23.9.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 24.1.2008 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu Göztepe’de 406 ada (Yeni ada 3316) 52 parselde bulunan 6 numaralı mesken 8.2.1993 tarihinde satın alma yoluyla davalı adına tescil edilmiştir. Ortak birikim olduğu ve davalı adına bankada açılan hesapta tutulduğu iddia edilen mevduatın ise davalının talimatıyla boşanma davasının açıldığı tarihten sonra 4.10.2005 tarihinde davalının arkadaşı olduğu öne sürülen 3. kişinin hesabına aktarıldığı bildirilmiştir.
TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
Dava, katkı payı ve katılma alacağına ilişkindir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edildiğine, dava konusu meskenin alım tarihi itibariyle taraflar çalıştığına ve taşınmazın edinim tarihi itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğuna, 1.1.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya parayla ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısı bulunması gerektiğine, meskene ilişkin bedelin ödenmesinde davacının kişisel malı Şile’deki arsanın satış parasının kullanıldığı davalı tarafından da beyan edildiğine; boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle bankada mevcut bulunan mevduatın 1.1.2002 tarihi itibariyle belirlenen miktarı davalının kişisel mal grubu olarak ayrıldığına, boşanma dava tarihine kadar yatırım araçlarıyla davalının kişisel malı sayılan mevduatın ulaştığı meblağ belirlendiğine ve TMK.nun 219/4.fıkrasına göre kişisel malın geliri edinilmiş mal kabul edilerek bu meblağın-artık değerin yarısı oranında hesaplanan miktarı davacıya ait edinilmiş mal kabul edildiğine, benimsenen bilirkişi raporuna, temyiz edenin sıfatına ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı - karşı davacının aşağıdaki husus dışında hükmolunan katkı payı ve katılma alacağının tutarı ile hesaplama yöntemine ilişkin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün esasına ilişkin bölümünün ONANMASINA.
Davacı, dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu mesken bakımından 10.000 TL katkı payı alacağına hükmedilmesini istemiş; 25.3.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle talep 40.000 TL"ye çıkarılmıştır. Bu halde mesken bakımından hesaplanan 26.667 TL katkı payı alacağına davanın harçlandırıldığı tarih ve ıslah tarihinden itibaren kademeli olarak faiz yürütülmesi gerekirken tümüne dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir. Bundan ayrı, mevduata yönelik katılma alacağı olarak hesaplanan 3443 TL"lik bölümün TMK.nun 239. maddesinin 3. fıkrasına göre hüküm tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, faizin başlangıç tarihinin hatalı alınması da doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün faizin başlangıç tarihine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 444,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.344,38 TL"nin temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.