
Esas No: 2014/22458
Karar No: 2015/2331
Karar Tarihi: 10.02.2015
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/22458 Esas 2015/2331 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 1.268,40 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacı vekilinin 03.11.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan .... Asliye Ceza Mahkemesinin, 2010/52 Esas - 2011/267 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) hırsızlık suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 15.09.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 03.11.2011 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacının suç soruşturması sırasında 15.02.2010 tarihinde tutuklandığını ve 22.04.2010 tarihinde 3.000 TL nakti kefalet karşılığında tahliye edildiğini ve kefalet ücretinin faizinden mahrum kaldığını iddia etmesi karşısında öncelikle davacının yatırdığı nakti kefalet ücretinin kendisine ödenmesi yönünde talepte bulunup bulunmadığı araştırılarak, emanette kaldığı süre için 3.000 TL’nin yasal faizinin hesap edilerek maddi tazminata ilave edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik maddi tazminata hükmedilmesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.