17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/224 Karar No: 2016/1478 Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/224 Esas 2016/1478 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/224 E. , 2016/1478 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2-... 3-... 4-... 5-...
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu ... aleyhinde yürütülen icra takiplerinde borca yeterli malvarlığının bulunamadığını borçlunun dava dışı..."nden bir fabrika binası ve müştemilatı satın aldığını ancak hakkındaki icra takiplerini semeresiz bırakmak amacıyla bu taşınmazın davalılardan ... adına tescil edildiğini, satışın alınan vekaletname ile borçlu tarafından yapıldığını, alıcı ... adına da borçlunun eşi olan davalı ..."ın işlem yaptığını, davalı ..."nın bu taşınmazı daha sonra 1/2"şer payla borçlunun kızı olan davalı ... ile davalı ..."a satarak devir ettiğini, bu devirlerin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufların iptali ile taşınmazın borçlu adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu, aciz durumunun gerçekleşmediğini, takip borçlusu ..."ın taşınmaza hiçbir zaman malik olmadığını, satışların takipten önce yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. ...
Diğer davalılar vekili, dava konusu taşınmazın hiçbir zaman borçlu ... tarafından satın alınmadığını iptali istenilen satışların gerçek olduğunu icra takibine konu senetlerin tehdit altında düzenlendiğini, müvekkili borçlunun davacıya gerçekte borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalı borçlunun dava konusu taşınmaza hiçbir zaman malik olmadığı, taşınmazın ilk olarak dava dışı bir şirket tarafından borçlu ile ilgisi olmayan davalı ..."na satıldığı, onun da taşınmazın 1/2 payını davalı ..."a, 1/2 payını da borçlunun kızı olan davalı ..."a sattığı, satışların muvazaalı olduğuna dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğinden borçlu ... tarafından 05.06.2009 tarihinde alacaklıya karşı dava konusu takiplerdeki alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti için ... sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. Tasarrufun iptali davasından sonra açılan menfi tespit davasının sonucunu beklemeye gerek yok ise de anılan davanın 25.09.2013 tarihinde karara bağlandığı görülmektedir. Bu durumda, menfi tespit davasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.