17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16983 Karar No: 2016/1477 Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16983 Esas 2016/1477 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/16983 E. , 2016/1477 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :................Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu şirket aleyhinde yürütülen icra takibinde borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla iki adet lüx aracını davalı 3.kişi........."ne devrettiğini, davalı şirketler arasında organik bağ ve muvazaalı ilişki bulunduğunu ileri sürerek muvazaalı satış işlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, her iki davalı şirketin kurucularının, faaliyet adreslerinin farklı olduğunu, dava konusu icra dosyasındaki alacağın henüz kesinleşmediğini, müvekkili borçlu şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu yönde menfi tespit davası açtıklarını, satışların gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tarafların tacir olmasına rağmen davanın ticari bir alacaktan kaynaklanmadığı, davanın danışıklı işlemin iptaline yönelik tasarrufun iptali davası olduğu davanın BK"nun 18. maddesinde mi yoksa İİK."nun 277. vd. maddelerinden mi kaynaklandığını mahkemenin görevinin belirlenmesinde bir fark oluşturmadığı davanın açılış tarihine göre davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle HMK"nun 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine ve mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleşince iki haftalık süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına İİK."nun 277 vd. Maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davalarında güdülen amacın borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilinin sağlanması olmasına YHGK."nun 10.02.2016 gün ve 2014/17-2389-2016/129 sayılı kararında da değinildiği gibi bu niteliği itibariyle ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.