Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6232
Karar No: 2016/5844
Karar Tarihi: 09.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6232 Esas 2016/5844 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/6232 E.  ,  2016/5844 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve .... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davacı, davalı Üniversite"nin alt işverenlerinde nezdinde en son açil servis veri giriş elemanı olarak çalıştığını, iş akdinin alt işveren şirket tarafından acil serviste adli vakalarla sıkıntıların had safhaya ulaşmış olması ve bazı evrakların çöpe atılmış olması ve mesaiye geç gelmesi olayının gösterilmiş olduğu gerekçeleri ile haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini öne sürülen fesih gerekçelerinin doğru olmadığını, işe geç gelme olayının birkaç sefer ve birkaç dakikalığına trafik nedeniyle olduğunu, davacıya yasal olmadığı halde adli rapor tutma zorunluluğu getirildiğini bu raporların doktorlarca tutulması gerektiğini, davacıya önce Devlet Hastanesinden gelen vakalar için rapor tutulması gerekmediği, sadece direk dışardan gelenler için rapor zorunluluğunun bildirildiğini, bahsi geçen çöpten rapor çıkma olayının bundan kaynaklandığını, Devlet Hastanesinden gelmiş olan vakalara rapor tuttuğunu, daha sonra bu raporların çöpe atılması gerektiği bilgisi üzerine çöpe attığını, bu hususun işten çıkarma gerekçesi olarak gösterildiğini, oysa ihbara konu vakalarla ilgili olarak savunmasının alınmadığını, dönemsel olarak işçi fazlalığı nedeniyle işten çıkarma işlemlerinin mazeretlerle gizlenilmeye çalışıldığını, ortada geçersiz bir fesih bildiriminin olduğunu bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne verilmiştir.
    Taraflar arasında davacının iş akdinin haklı nedenle feshedilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nu 280.maddesinde “ (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.” hükmü getirilmiş olup, buna göre adli vakalarla karşılaşan sağlık görevlilerinin bunu yetkili makamlara bildirme zorunluluğu mevcut olup aksi davranış suç oluşturur.
    Somut olayda davacının iş akdinin davalı ..... tarafından fesih yazısı ve ihbarnamesinde belirtilen diğer sebepler yanında “ acil serviste adli vakalarla ilgili sıkıntıların had safhaya ulaştığı, bu konudaki evrakların yerine zamanında ulaşmadığı ve bazı evrakların çöpte bulunduğu” gerekçesiyle feshedilmiş, davacı bu iddiaların doğru olmadığını iddia etmiş ve mahkemece davalı tarafından iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ispat edilemediği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde davacının acil serviste çalıştığı, çalıştığı bölüm itibarıyla sıklıkla adli vakalarla karşılaşıldığı, aynı bölümde sürekli olarak görevli polis memuru çalıştırılıdığı, 12.10.2010 tarihli polis memuru ve bölüm süpervizörü tarafından hazırlanan tutanağa göre davacı tarafından kurum sistemine adli vaka şeklinde kaydı yapılan 3 adet vakanın polis memuruna bildirilmediği ve bunların poli memuru tarafından kendi çabaları ile olaydan yaklaşık 27 saat sonra tespit edildiği, ayrıca davacının çalıştığı yerde çöpte 4 adet adli vaka bildirim formunun bulunduğu ve bunlarda iki tanesinin kayıt edilmesi gerekirken adli vaka olarak kaydedilmeği, davacıyla iligili tutulan bu tutanak üzerine 18.10.2010 tarihinde iş akdinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde bir takım adli vaka formlarını çöpe attığını ikrar etmiş, fakat bunların başka hastaneden gelen hastalara ait olduğundan dolayı adli vaka olarak kaydedilmediğini savunmuştur. Oysa 12.10.2010 tarihli tutanakta çöpe atılan bu formlardan iki tanesinin başka hastaneden nakil yoluyla değil doğrudan hastaneye gelen hastalara ait olduğundan bahisle adli vaka olarak kaydedilmesi gerekirken kaydedilmediğinin anlaşıldığı belirtilmiştir. Tüm bu deliller bir arada değerlendirildiğinde davacının fiilinin 5297sayılı Türk Ceza Kanunu 280. maddesi çerçevesinde suç oluşturduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar fesih ihbarnamesinde iş akdinin davalı tarafından İş Kanunu 25/II-h bendi çerçevesinde feshedildiği belirtilmiş ise de ihbarname içeriğinde detaylı olarak bahsedilen yukarıda açıklanan fiilin suç oluşturan bir fiil olduğu ve iş akdinin İş Kanunu 25/II-e maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiği, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı açıktır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ...."ye iadesine, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi