Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2020/675
Karar No: 2021/709
Karar Tarihi: 08.06.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2020/675 Esas 2021/709 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2020/675 E.  ,  2021/709 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi



1. Taraflar arasındaki “borca itiraz” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince alacaklı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek, itirazın alacaklı ... yönünden kabulüne, karşı taraf ... yönünden reddine, Bakırköy 9. İcra Dairesinin 2017/5750 E. sayılı dosyasına konu takibin borçlu yönünden durmasına ilişkin karar alacaklı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.
2. Direnme kararı alacaklı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 364. maddesinin atfı ile uygulanması gereken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun 369. maddesi gereğince inceleme konusu işin niteliği bakımından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması mümkün olmadığından, temyiz eden alacaklı ... vekilinin duruşma talebinin reddine karar verilip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ
Borçlu İstemi:
4. Borçlu vekili itiraz dilekçesinde; müvekkili şirketin eski ünvanının 360 Led Teknolojileri Bilişim San. Tic. Ltd. Şti. olduğunu, 25.05.2015 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketin ünvanının... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. olarak değiştirildiğini, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senetteki imzanın müvekkili şirketin yetkilisine ait olmadığını, imzanın 19.12.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket ortaklığından ayrılan ve müdürlüğü sona eren ...’na ait olduğunu, ...’nun 13.06.2015 tarihli ortaklar kurulu kararı ile yeniden ortak olduğunu ancak ortaklığının 04.08.2015 tarihli ortaklar kurulu kararı ile sona erdiğini, aynı karar ile şirket müdürlüğüne 20 yıllığına ...’ın atandığını, senette imzası olan ...’nun senedin düzenlendiği tarihte şirketin ortağı olmadığı gibi müdürü de olmadığını, 04.08.2015 tarihli ortaklar kurulu kararının 4. maddesine göre ortaklıktan ayrılan ...’ın dışarıdan müdürlüğünün devam ettiğini, müvekkili şirketin senetten sorumlu olmadığını ileri sürerek, müvekkili şirket yönünden takibin iptaline, alacaklı ve ... aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına ve %10’dan aşağı olmamak üzere para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı Taraf Cevabı:
5. Alacaklı ... vekili cevap dilekçesinde; takip konusu senedin 20.12.2016 tarihinde düzenlendiğini ve şirketi temsile yetkili ... tarafından imzalandığını, 13.08.2015 ve 27.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazete"leri incelendiğinde ...’nun temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğunun anlaşılacağını, 13.08.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanan 04.08.2015 tarihli ortaklar kurulu kararının 2. maddesinin “şirket hissedarlarından ... şirkette mevcut 15.000-TL’si hissesini Kadıköy 7. Noterliğinden 04.08.2015 tarih ve 12280 sayı ile tasdikli hisse devir temlik sözleşmesi ile şirket dışından … ...’a devrederek ortaklıktan ayrılmıştır” 4. maddesinin ise "ayrılan ortağımızın şirket müdürlüğü ortaklık dışından devam edecektir” şeklinde olduğunu, 27.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanan 01.01.2017 tarihli ortaklar kurulu kararının 2. maddesindeki “şirket müdürlerimizden …T.C. Kimlik No’lu ...’nun müdürlüğüne son verilmesine, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin de sona erdirilmesine” şeklindeki karar ile ...’nun 27.01.2017 tarihinden önce borçlu şirketi temsil ve ilzam yetkisinin olduğunu belirterek itirazın reddini savunmuştur.
6. Karşı taraf ... vekili cevabında; takip konusu senedin borçlu şirketin müdürü ve münferiden temsil ve ilzam yetkilisi olan müvekkili ... tarafından 20.12.2016 tarihinde düzenlendiğini, Ticaret Sicil Gazete’leri incelendiğinde ..."nun senedin düzenleme tarihi olan 20.12.2016 tarihinde şirketi münferiden temsil ve ilzam yetkisi olduğunun anlaşıldığı, 13.08.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi"nde yayımlanan (04.08.2015 tarihli) ortaklar kurulu kararı ile 27.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi"nde yayımlanan (01.01.2017 tarihli) ortaklar kurulu kararına göre müvekkili ..."nun şirket müdürlüğü ve şirketi temsil ve ilzam yetkisinin 27.01.2017 tarihine kadar devam ettiğini, takip konusu senetten şirketin sorumlu olduğunu belirterek itirazın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
7. Bakırköy 4. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 26.10.2017 tarihli ve 2017/428 E., 2017/1112 K. sayılı kararı ile; 19.12.2012 tarihli ortaklar kurulu kararında ..."nun hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığı ve ortaklıktan ayrılan ..."nun şirket müdürlüğünün sona ermesine karar verildiği, bu hususun 02.01.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği ve bu tarihten sonra ..."nun bir daha şirket müdürü olarak atanmadığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabında "22.6.2015 tarihinde tescil edilen 18.06.2015 tarih ve 2015/4 sayılı ortaklar kurulu kararında ..."nun şirkete tekrar ortak olarak girdiği ancak kendisine müdürlük yetkisi verildiğine dair dosyasına intikal eden sicil kaydının bulunmadığı" nın açıkça ifade edildiği, her ne kadar 13.08.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ortak ismi belirtilmeden "ayrılan ortağın şirket müdürlüğü ortaklık dışından devam edecektir" denilmiş ise de 25.12.2012 tarihinde tescil edilen 19.12.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile ..."nun şirket müdürlüğünün sona ermesine karar verildiğinden ilandaki bu hususun ... açısından bir anlam ifade etmediği, diğer ortak ve aynı zamanda müdür olan ... için anlam ifade ettiği, ..."nun şirket müdürlüğünün sona ermesi hususunun 02.01.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği için 3. kişilerin bu hususta iyiniyet karinesini ileri süremeyecekleri, takibe konu bononun düzenleme tarihi olan 20.12.2016 tarihinde borçlu şirket adına yetkilisi sıfatı ile bono düzenleyen (kendisinin kabulünde olduğu üzere) ... şirketin yetkili müdürü olmadığından şirketin sorumlu olmadığı, borca ve imzaya itiraza konu olan takipte ... taraf olmadığından onun yönünden davanın (itirazın) reddi gerektiği gerekçesi ile davanın (itirazın) ... yönünden kabulüne, davalı (karşı taraf) ... yönünden reddine, Bakırköy 9. İcra Dairesinin 2017/5750 E. sayılı takip dosyasındaki takibin iptaline, asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalı (alacaklı) ...’den alınarak davacıya (borçluya) verilmesine, şartları oluşmadığından para cezasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
8. Alacaklı ... vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
9. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 05.07.2018 tarihli ve 2018/33 E., 2018/1276 K. sayılı kararı ile; ilk derece mahkemesince İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak senedin düzenleme tarihi olan 20.12.2016 tarihinde ..."nun borçlu şirket yetkilisi olup olmadığının sorulduğu, müdürlükçe verilen 03.08.2017 tarihli cevabi yazıda 25.12.2012 tarihinde tescil edilen 19.12.2012 tarihli ortaklar kurulu kararında ..."nun hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığı ve ortaklıktan ayrılan ..."nun şirket müdürlüğünün sona ermesine karar verildiği, bu hususun 02.01.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ile ilan olduğu ve bu tarihten sonra ..."nun bir daha şirket müdürü olarak atanmadığının bildirildiği, 23.01.2017 tarihinde tescil edilen 01.01.2017 tarihli ortaklar kurulu kararında ..."nun müdürlüğünün ve şirketi temsil ve ilzam yetkisinin sona erdirilmesine karar verildiği ilan edilmiş ise de bu ilan olmayan yetkinin kaldırılması mahiyetinde olduğundan bu ilana dayanarak ..."nun yetkili olduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararının imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı yönündeki tespitinin doğru ve yerinde olduğu, ancak mahkemece takibin iptaline karar verilmiş ise de İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 170. maddesi gereğince takibin durmasına karar verilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince para cezasına hükmedilmemiş ise de bu yönde aleyhe istinaf talebi olmadığı gerekçesi ile davalı (alacaklı) ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 4. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 2017/428 E., 2017/1112 K. sayılı kararının düzeltilerek, yeniden esas hakkında; davanın (itirazın) davalı (alacaklı) ... yönünden kabulüne, davalı (karşı taraf) ... yönünden reddine, Bakırköy 9. İcra Dairesinin 2017/5750 E. sayılı dosyasına konu takibin davacı (itiraz eden) borçlu yönünden durmasına, takip konusu asıl alacağın %20’si oranındaki tazminatın davalı (alacaklı) ..."den alınarak davacıya (borçluya) verilmesine, yasal şartları oluşmadığından para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
10. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
11. Yargıtay 12. Hukuk Dairesince 23.12.2019 tarihli ve 2018/13893 E., 2019/18318 K. sayılı kararı ile;
“…Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu şirket takibe dayanak bonoda imzası bulunan ..."nun şirketin yetkilisi olmadığı, şirketin sahibi ... tarafından imzalanmadığını bu nedenle, takibin iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece imza incelemesi yaptırılarak, alacaklı ... yönünden davanın kabulüne takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına davalı ... yönünden ise, davanın reddine karar verildiği ilk derece mahkemesi kararına karşı alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince takibin iptalinin kaldırılarak durdurulmasına karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Takibe dayanak bononun tanzim tarihinin 20.12.2016 olduğu borçlu şirketin 23.11.2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan ortaklar kurulu kararına göre ...’nun 10 yıl süre ile şirket müdürlüğüne atandığı, borçlu... Turizm ve İnşaat Sanayi Ltd. Şti.’nin 13.08.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ortaklar kurulu kararının 4. maddesinde “Ayrılan ortağımızın şirket müdürlüğü ortaklık dışından devam edecektir.” 5. maddesinde “Şirket müdürlüğüne 20 seneliğine ... atanmıştır.” şeklinde karar alındığı, 27.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ortaklar kurulu kararına göre “Şirket müdürlerimizden ...’nun müdürlüğüne son verilmesine, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin de sona erdirilmesine karar verildiği” bu durumda, dayanak bononun tanzim tarihi itibariyle 23.11.2012’de yayınlanan ortaklar kurulu kararı, 13.08.2015’de yayınlanan ortaklar kurulu kararı ve 27.01.2017’de yayınlanan, senedi düzenleyen ...’nun şirket müdürlüğünün sona erdirilmesine ilişkin ortaklar kurulu kararları birlikte değerlendirildiğinde senedin düzenlendiği tarihi itibari ile ...’nun şirketin yetkilisi olduğu kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunduğu, dayanak bonoyu ...’nun düzenlediği yönünde taraflar arasında çekişme olmadığı, bu durumda itirazın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
12. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 12.03.2020 tarihli ve 2020/441 E., 2020/689 K. sayılı kararı ile; 23.11.2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ..."nun 10 yıl süre ile şirket müdürlüğüne atandığı ilan edilmiş ise de 02.01.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ..."nun şirket müdürlüğünün sona erdiğinin ilan edildiği, bu ilandan sonra ..."nun şirket müdürü olarak atandığına ilişkin herhangi bir ilanın olmadığı, dolayısıyla 13.08.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ayrılan ortağın şirket müdürü olarak devam edeceğine ilişkin ilanın ..."nu kapsamadığı, her ne kadar 27.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ..."nun müdürlüğüne son verilmesine karar verildiği ilan edilmiş ise de esasında o tarihte ... şirket müdürü veya temsilcisi olmadığından bu ilanın bir öneminin bulunmadığı, dolayısıyla takip dayanağı senedin tanzim tarihinde ..."nun şirket yetkilisi veya müdürü olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi
13. Direnme kararı süresi içinde alacaklı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK
14. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak 20.12.2016 tanzim tarihli senedi düzenleyen ..."nun borçlu şirketin yetkilisi olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre borçlu şirketin itirazının reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE
15. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 623. maddesinin 1. fıkrası “Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkı ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.” şeklindedir. Limited şirketlerde zorunlu organ olarak kabul edilen müdürler, limited şirketi yönetme ve temsil etme yetkisine sahip olan kişilerdir. Başka bir deyişle müdürler limited şirketin yönetim ve temsil organıdır. Yönetim, bir iç ilişki kavramı olup, şirketin faaliyet göstermesi için yapılması gereken iş ve işlemlerin tümünü ifade eder. Temsil ise dış ilişkide şirket adına bağlayıcı irade açıklama yetkisidir. Limited şirketlerde yönetim gibi temsil yetkisi de müdürlere aittir.
16. Somut olayda alacaklı tarafından borçlu... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin 20.12.2016 tanzim tarihli olduğu, borçlu şirketin icra mahkemesine yasal süresinde başvurarak senette imzası bulunan ...’nun senedin düzenlendiği tarihte şirketin müdürü olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği görülmektedir. Borçlu şirketin başvurusu bu hâliyle İİK"nın 168. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanunun 169. maddelerine göre borca itiraz niteliğindedir.
17. Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde ise; 23.11.2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde 360 Led Teknolojileri Bilişim Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin 15.11.2012 tarihli ve 2012/2 sayılı ortaklar kurulu kararının 19.11.2012 tarihinde tescil edildiği, şirket müdürlüğüne ...’nun atandığı, şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiğinin ilan edildiği, 02.01.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde 360 Led Teknolojileri Bilişim Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin 19.12.2012 tarihli ve 2012/3 sayılı ortaklar kurulu kararının 25.12.2012 tarihinde tescil edildiği, ...’nun şirkette mevcut hissesinin tamamını şirket ortaklarından İsmail Cahit Başer’e devrederek ortaklıktan ayrıldığı, ortaklıktan ayrılan ...’nun şirketteki müdürlüğünün sona ermesine karar verildiğinin ilan edildiği, 02.04.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde 360 Led Teknolojileri Bilişim Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin 24.03.2015 tarihli ve 2015/2 sayılı ortaklar kurulu kararının 27.03.2015 tarihinde tescil edildiği, şirket hissedarlarından İsmail Cahit Başer’in şirkette mevcut hissesini şirket dışından ...’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, ortaklıktan ayrılan İsmail Cahit Başer’in şirketteki müdürlüğünün sona ermesine karar verildiği, şirket müdürlüğüne 20 seneliğine ...’ın atandığı, şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiğinin ilan edildiği, 10.06.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde 25.05.2015 tarihli ve 2015/03 sayılı ortaklar kurulu kararının 04.06.2015 tarihinde tescil edildiği, şirketin yeni ünvanının... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, şirket müdürlüğüne 20 yıllığına ...’ın atandığı, şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiği, ...’ın şirket müdürlüğünün aynen devam ettiğinin ilan edildiği, 26.06.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 13.06.2015 tarihli ve 2015/04 sayılı ortaklar kurulu kararının 22.06.2015 tarihinde tescil edildiği, ...’ın şirkette mevcut 30.000TL hissesinden 15.000TL hissesini ...’na devrettiğinin ilan edildiği, 13.08.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 04.08.2015 tarihli ve 2015/05 sayılı ortaklar kurulu kararının 07.08.2015 tarihinde tescil edildiği, ortaklar kurulu kararının (1) nolu beninde şirket hissedarlarından ...’ın şirkette mevcut hissesinin 15.000TL hissesini ...’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, (2) nolu bendinde şirket hissedarlarından ...’nun şirkette mevcut 15.000TL hissesini ...’a devrederek ortaklıktan ayrıldığı, (4) nolu bendinde “ayrılan ortağımızın şirket müdürlüğü ortaklık dışından devam edecektir” şeklinde karar alındığı, (5) nolu bendinde şirket müdürlüğüne 20 seneliğine ...’ın atandığı, şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzam etmek üzere yetki verildiğinin ilan edildiği, 19.08.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 11.08.2016 tarihli ve 2016/03 sayılı ortaklar kurulu kararının 15.08.2016 tarihinde tescil edildiği, şirket müdürlerinden ...’ın müdürlükten istifa ettiği, istifasının kabul edildiği, müdürlüğü sona erdiğinden şirketi temsil ve ilzam yetkisinin de sona erdiğinin ilan edildiği, 27.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 01.01.2017 tarihli ve 2017/01 sayılı ortaklar kurulu kararının 23.01.2017 tarihinde tescil edildiği, şirket müdürlerinden ...’nun müdürlüğüne son verildiği, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin de sona erdirildiğinin ilan edildiği, 20.04.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 03.03.2017 tarihli ve 2017/02 sayılı ortaklar kurulu kararının 14.04.2017 tarihinde tescil edildiği, şirket müdürlerinden ...’ın müdürlüğüne son verildiği, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin de sona erdirildiğinin ilan edildiği görülmektedir.
18. TTK’nın 36. maddesinin 1. fıkrasında sicil kayıtlarının etkisinin üçüncü şahıslar açısından başlangıcı düzenlenmiş ve ticaret sicili kayıtlarının, üçüncü kişiler hakkında kaydın ilan edildiği günü izleyen iş gününde hüküm ifade edeceği belirtilmiştir. Ticaret sicilinin dış etkileri ise, aynı maddenin 3. fıkrasında “Üçüncü kişilerin, kendilerine karşı sonuç doğurmaya başlayan sicil kayıtlarını bilmediklerine ilişkin iddiaları dinlenmez.” şeklinde düzenlenmiştir.
19. Ticaret sicil kayıtlarından anlaşılacağı üzere; 02.01.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ...’nun ortaklıktan ayrıldığı ve şirketteki müdürlüğünün sona erdiği ilan edilmiş, 26.06.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ...’nun yeniden ortak olduğu ilan edilmiş ise de ortaklar kurulu kararında ...’na müdürlük yetkisi verilmemiştir. 13.08.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen 04.08.2015 tarihli ortaklar kurulu kararına göre şirket müdürlüğü devam eden ... şirketteki hissesini devrederek ortaklıktan ayrılmış, müdürlük yetkisi olmayan ... da ortaklıktan ayrılmıştır. 04.08.2015 tarihli ortaklar kurulu kararının (4) nolu bendinde geçen “ayrılan ortağımızın şirket müdürlüğü ortaklık dışından devam edecektir” şeklindeki karar ise ... ile ilgili olup, ...’nun olmayan müdürlük yetkisinin devam edeceğinin düşünülemeyeceği gibi, müdürlük yetkisi bulunan ...’ın müdürlük yetkisinin devam edeceğinin kabulü gerekir. Her ne kadar 27.01.2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde şirket müdürlerinden ...’nun müdürlüğüne son verilmesine, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin de sona erdirilmesine karar verildiği ilan edilmiş ise de müdürlük yetkisi olmayan ...’nun müdürlük yetkisinin kaldırılması hukuki sonuç doğurmaz.
20. O hâlde senedin tanzim tarihinde ...’nun... Turizm ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’ni temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığından borçlu şirketin borca itirazının kabulü ile İİK"nın 169/a maddesinin 5. fıkrasına göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir.
21. Hâl böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı yerinde olup onanması gerekmiştir.

IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Alacaklı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08.06.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


...




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi