15. Ceza Dairesi 2014/14773 E. , 2017/7293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ...ve ..."nın hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan beraatlerine,
Sanık ......"nın özel belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 207/1, 43, 62, 53, 51 maddeleri gereğince, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan ise TCK"nın 155/2, 62, 52, 53, 51 maddeleri gereğince mahkûmiyetine
Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ..."nın beraatlerine, hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık ......"nın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, katılan şirket vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanık ...... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan da kamu davası açılmasına rağmen gerekçeli karar başlığında sadece hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunun yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
Sanık ......"nın, 2004 yılından 2008 yılana kadar katılan.... Ürünleri İth. Paz. San ve ...Ltd. Şti"de çalıştığı, sekreter olarak başladığı işinde yükselerek satış bölümünde görevlendirildiği, şirketin ön muhasebe işlemlerini yaptığı, değişik tarihlerde katılan şirketin müşterileri ve bayilerine yaptığı gübre satışlarına ait bedellerin, kendisine ait olan ya da eşi ..., annesi ..., kardeşi ... ve babası olan ..."nın banka hesaplarına yatırılmasını sağladığı, bir kısım satış bedelleri için de sevk irsaliyeleri üzerinde oynama yapıp, üst nüsha ile alt nüshadaki rakamları farklı yazıp mal edindiği paraların şirkete ait muhasebe kayıtlarında görünmesini engelleyerek gizlediğinin, diğer sanıkların da ....."nın hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçuna yardım ettiklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan beraatlerine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların savunmalarının aksine sanık ......"nın eylemine iştirak ettiklerini gösterir herhangi bir delil bulunmadığı gibi eski eşi olan sanık ..."nun beraat eden diğer sanıklar ile hukuki durumunun aynı olduğu, banka hesabındaki para giriş ve çıkışının tek başına sanık ...... ile eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ettiğini ispata yeterli olmadığı değerlendirilmiş, bozma isteyen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan şirket vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ...... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulurken, alt sınırdan uzaklaşılarak mahkûmiyet hükmü kurulan hizmet nedene ile güveni kötüye kullanma suçundan farklı olarak bu suç için ayrı gerekçe gösterilip cezanın alt sınırdan tatbikinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden bozma isteyen tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan şirket vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Sanık hakkında verilen hapis cezalarının ertelenmesine rağmen 5237 sayılı TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca "denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının" belirtilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan şirket vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılıp yerine, "sanığın 5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin birinci fıkrasının a,b,c,d bentlerinde belirtilen haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca yoksun bırakılmasına yer olmadığına" ve ilgili hükmün son kısmına gelecek şekilde “TCK"nın 51/8 maddesi gereğince sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık ...... hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan şirket vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın katılana yönelik eyleminde, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün birden fazla ihlal edilmesi suretiyle, katılandan, ayrı ayrı birden fazla kez menfaat temin edilmesi karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması
TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrasına göre, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Sanık hakkında verilen hapis cezalarının ertelendiği, 5237 sayılı TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca "denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının" belirtilmemiş olması,
Kanuna aykırı, katılan şirket vekilinin itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.