18. Ceza Dairesi 2015/17854 E. , 2016/5873 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümde ise;
a- Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında, "Şikayetçiye hakaret edip etmediğimi, ona seni yaşatmayacağım deyip demediğimi, hatırlamıyorum, ona yumruk sallayıp sallamadığımı da hatırlamıyorum. Ben olayın şokundaydım, ne yaptığımı bilmiyorum" diyerek suçlamayı kabul etmemesi, kovuşturma aşamasında dinlenen tanık Ali Rıza Ovalı"nın, "Sonradan sanığın kardeşi olduğunu öğrendiğimiz yaralı yerde yatıyordu. Sanık da etrafta olayın şokuyla bağırıyordu, yardım istiyordu. Şikayetçi doktor Ahmet Turan Akcan yaralı ile ilgilendi. Sonrasında araç içinde başka yaralı olup olmadığına baktığı sırada sanığın şikayetçiye" hastam ölürse seni yaşatmam şeklinde bir söz söyledi. Bunu da bizzat duydum. Sanığın küfür edip etmediğini duymadım, şikayetçiye yumruk sallayıp sallamadığını görmedim" şeklindeki beyanı karşısında tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilmeden CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak yetersiz gerekçeyle mahkûmiyet hükmü kurulması,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.