7. Ceza Dairesi 2016/4445 E. , 2017/10546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kaçakçılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanık ...’ın savunmasında; “kaçak petrolün yakalandığı arazinin kendisine ait olduğunu, arazisi üzerinde ... ve ..."in petrol sevkiyatı yaparken polisler tarafından yapılan kontrolde yakalandığını, olaydan sonra haberi olduğunu, suça konu araç ve petrolün kendisine ait olmadığını, sevkiyatın gerçekleşmiş olduğu arazinin kendisine ait olduğunu, olaya hiçbir şekilde dahil olmadığını” beyan etmesi ve 27.10.2012 tarihli olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağında diğer sanıkların imzaları bulunduğu halde sanık ...’in imzasının bulunmadığı gibi sorgu ifadesinde de imtina da bulunduğundan imzadan imtina ettiğine dair bir durumun olup olmadığı da tutanakta belirtilmediğinden, tutanak tanıkları dinlenip sanık ...’in olay günü suç yerinde bulunup bulunmadığı, tutanağın sanık ... tarafından neden imzalanmadığı hususunun sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanıkların eylemi hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 5015 sayılı Yasanın ek 5/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması yerine, 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesine göre mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3-Mahkemece teşdit ve temel cezanın belirlenmesindeki gerekçede, TCK.nun 61. maddesindeki bir kısım ifadeler yazılmış olmakla beraber, somut olayla ilişkilendirilebilecek hususiyetin bulunmadığı, özellikle kaçak eşyanın miktarı itibarıyla suç konusunun önem ve değerine göre, cezaların şahsiliği ve uygulamada birliğin sağlanması bakımından, benzer olaylarla mukayese edildiğinde, daha çok miktarda akaryakıt kaçakçılığı yapanlarla daha ... miktarda kaçakçılık yapanlar arasında hakkaniyete uygun, adil bir ceza tayin edebilmek bakımından, 900 litre akaryakıt kaçakçılığı yapan sanıkların cezasının teşdiden verilerek dosya içeriğine uygun düşmeyen ve yasal olmayan gerekçeyle asgari hadden uzaklaşılarak fazla miktarda ceza tayini,
4-Hükümden önce 01/03/2008 gün ve 26803 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle, 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesi,
5-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
6-Açılan davanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan ... müdahilliğine karar verilerek lehine vekalet ücreti takdir edilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.