17. Hukuk Dairesi 2014/6982 E. , 2016/1462 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-...
2-....
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilli tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin sürücüsü olduğu araç ile davalılardan ..."nın sürücüsü diğer davalının trafik sigortacısı olduğu aracın kafa kafaya çarpışmasını önlemek için kendi aracını yolun dışına çıkartmak sureti ile kaza yaptığını, kaza sonucu aracın hasar gördüğünü ve manevi olarak etkilendiğini belirterek 2.000 TL tamir giderinin, 2.000,00 TL değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen, 5.000 TL manevi tazminatın davalı ..."dan tahsilini istemiştir.
Davalı ... şirketi vekili, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, manevi tazminat talebinin müvekkilinden istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı vekili celsedeki beyanında kaza tarihinde aracın gasp edildiğini, kazayı yapanın müvekkili olmadığını, ... soruşturma nolu dosyasının mevcut olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; aracın olay tarihinden önce çalınmış olduğu görülmekle malikin fiili hakimiyeti ortadan kalktığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
...
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar zararının tazmini ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 Sayılı KTK.’nun 107. maddesinde; “Bir motorlu aracı çalan veya gasp eden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasp edilmiş olduğunu bilen veya gereken özeni gösterdiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin aracın çalınmasında veya gasp edilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz” hükmü yer almaktadır.
Ancak somut olayda, davalının maliki olduğu aracın çalındığı veya gasp edildiği ispat edilememiştir. Nitekim, ....."na hitaben yazılan 22.10.2010 tarihli .... yazısında, aracın şüpheli ...."ten rızası ile alındığını, araç üzerine hak mahrumiyeti yoksa kullanıcısından alınarak ruhsat sahibine teslim edilmesi yönünde talimat aldıklarını, aracın hacizli olduğu görülerek trafikten men edilerek.... otoparka teslim edildiği, araç üzerine banka rehni ve başka hacizlerde olduğu görüldüğü bildirilmiştir.
Mahkemece, aracın gasp edildiği ispat edilemediğinden davalının işletenlik sıfatı devam ettiği gözetilerek esasa yönelik inceleme ve değerlendirme yaparak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir
3-Mahkemece, yine kazanın davalıya ait aracın etkisi ile meydana geldiği hususunda kesin, inandırıcı, yeterli delil bulunamadığı davanın reddi için gerekçe olarak gösterilmiş ise de söz konusu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; söz konusu ... plakalı davalıya ait araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı aracı üzerinde meydana gelen zararın davalıya ait araç etkisi ile mi oluştuğu tespit edildikten sonra sonucuna göre karar vermektir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/02/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.