10. Hukuk Dairesi 2015/3058 E. , 2016/6852 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile ... arasındaki dava hakkında...İş Mahkemesi"nden verilen 04.12.2013 günlü ve 2012/503-2013/847 sayılı hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesi, tebligat yapılacak şahsın bilinen en son adresine tebligat yapılacağına, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın buraya yapılacağını hüküm altına almıştır. Aynı Kanunun 28. maddesi gereğince kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri bulunamayan tebligat muhatabının, adresi meçhul sayılır. İlan yolu ile tebligat, başvurulacak en son yol olduğundan, mahkeme, muhatabın adresini resmi ve özel Kurum ve dairelerden veya zabıta aracılığıyla soruşturarak tespit ettirebilir.
Ayrıca, ilanen tebliğde, ilan metninin mahkeme ilan tahtasına asılması yoluyla da ilan edilmesi Tebligat Kanunu"nun 29. maddesi gereğidir.
Somut olaya gelince; gıyabi hükmün davalı ...’a Tebligat Kanunu 35. Madde uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, gıyabi hükmün ...’a Tebligat Kanunu 35. maddesi uyarınca usulsüz olarak tebliğ edildiği, bu nedenle ilgilinin tebligata yarar adresinin usulünce araştırılması, adresinin tespiti halinde Tebligat Kanunu ilgili maddeleri uyarınca yöntemince, sonuç alınamaması halinde ise, ilanen tebligat yolu ile gıyabi hüküm tebliğ edilmelidir.
Öte yandan, Davalı ...’ın ...si"nin 2009/88 Esas-2011/159 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile hapis cezasına mahkum olduğu anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 407"nci maddesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir ceza ile cezalandırılan her erginin kısıtlanacağı; 448"inci maddesinde, vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin, vesayet altındaki kişiyi tüm hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 471"inci maddesinde, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı
yönünde düzenleme gözetilerek, varsa vesayet kararı getirtilerek, şayet henüz vasi tayin edilmemiş ise vasi tayini sağlanarak, gerekçeli kararın vasisine yöntemince tebliğ edildikten, temyiz süresi geçtikten ve (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Yasa"nın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra; dosyanın aynen gönderilmek üzere, mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.