12. Ceza Dairesi 2014/10012 E. , 2015/2301 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 67/1, 5237 sayılı TCK"nın 62, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazı 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu hususun sanık hakkında kazanılmış hak teşkil etmediği gözetilmeksizin, mahkemece ilk kararda yer alan vekalet ücretine hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış,
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “24/08/2008” yerine “25/08/2008” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Suç tarihinde, sanığın evinde yapılan arama sonucunda 17 adet eserin ele geçirildiği, tarafsız bilirkişi kurulu raporu ile insan betimli minyatür bronz kap dışında kalan eserlerin tamamının 2863 sayılı Kanunun 23 maddesi kapsamında, tasnif ve tescile tabi bulunduklarının ve müzede korunması gerektiğinin belirlendiği, sanığın soruşturma evresinde suça konu eserleri evinin arkasında yer alan harabe yerden bulduğunu, yargılama aşamasında ise başkasına ait bir inşaatın kazı alanında bulduğunu beyan ettiği, 2863 sayılı Kanunun 4.maddesinde “haber verme zorunluluğu” başlığı altında taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanların, malik oldukları veya kullandıkları arazinin içinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu bilenlerin veya yeni haberdar olan malik ve zilyetlerin, bunu en geç üç gün içinde, en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmeye mecbur olduklarının belirtildiği ve bu yükümlülüğe aykırı hareket etmenin 2863 sayılı Kanunun 67/1 maddesi ile yaptırım altına alındığı, sanığın kültür varlığı ticareti yaptığına dair savunmasının aksine delil bulunmadığı, bu itibarla sübuta eren eylemin 2863 sayılı Kanunun 67/1 maddesine temas eden haber verme yükümlülüğüne aykırılık suçunu oluşturduğu anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında lehe hükümlerin uygulanmamasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Mahkemenin 19/02/2010 tarihli, 2008/417 Esas, 2010/62 Karar sayılı kararının sadece sanık tarafından temyiz edildiği, dolayısıyla aleyhe temyizin bulunmadığı, Dairemizin 11/12/2012 tarihli, 2012/19573 Esas, 2012/26862 Karar sayılı ilamı ile bozma kararı verilirken sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulduğu nazara alınmaksızın, sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 307/4 maddesine aykırı olarak, 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
2- 2863 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamında müzelik değer taşıyan, tasnif ve tescile tabi taşınır kültür varlıklarının, Müze Müdürlüğü"ne teslimine karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (6) numaralı paragrafı hükümden çıkarılması ve (9) numaralı paragrafına “2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi suretiyle, (eleştirilen husus dışında) sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.