Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/22845 Esas 2010/8948 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/22845
Karar No: 2010/8948
Karar Tarihi: 01.04.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/22845 Esas 2010/8948 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2008/22845 E.  ,  2010/8948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, genel tatil
    ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı, fazla çalışma, yıllık izin ücreti ile ücret alacağı ve genel tatil ücreti isteklerinin temerrüt tarihi olan 26.09.2006 tarihinden itibaren faiz yürütülerek hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Davalı, isteklerin yerinde olmadığını savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi raporundaki miktarlara göre, isteklerin dava dilekçesinde istenen -miktarlar için dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile artırılan kısımlar için ise ıslah tarihinden itibaren faizi ile kabulüne karar verilmiştir.
    Çözülmesi gereken uyuşmazlık söz konusu alacaklar için faizin hangi tarihten itibaren başlatılacağı noktasında toplanmaktadır.
    Temerrüt, en kısa tanımıyla, alacaklı tarafından talep edilebilir (muaccel) hale gelmiş bir borcun ifasındaki gecikmedir ve kural olarak, bu tür (muaccel) bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer (BK.m. 101/1). Başka bir ifadeyle, temerrütten söz edilebilmesi için, öncelikle muaccel bir borcun ve alacaklının o borca yönelik ihtarının bulunması gerekir. Kural böyle olmakla birlikte, borçlunun temerrüde düşmesi için alacaklının ihtarının gerekmediği bazı durumlar da vardır: Örneğin, ifa günün taraflarca birlikte kararlaştırıldığı (BK.m.101/2), borçlunun borcu ifa etmeyeceğini bildirmiş olduğu veya hal ya da durumundan bu sonuca varılabildiği (BK.m.107/1) hallerde, temerrüdün gerçekleşmesi için alacaklının ihtarına gerek yoktur.
    Somut olayda, davacı işçi 21.09.2006 tarihli ihtarnamesi ile dava konusu ettiği alacakların ödenmesi hususunda 3 günlük süre tanımış ve ihtarname 22.09.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda davalı işveren söz konusu alacaklar için dava tarihinden önce
    temerrüde düşmüştür. Böyle olunca dava konusu edilen kıdem tazminatı dışındaki alacakların tamamı için temerrüt tarihi yerine dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması hatalıdır
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.