Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13970
Karar No: 2015/11975

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13970 Esas 2015/11975 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/13970 E.  ,  2015/11975 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2009
NUMARASI : 2004/23-2009/225
DAVACILAR : Hazine - A.. C..
DAVALILAR : Hazine - Orman ve Su İşleri Bakanlığı - Orman Yönetimi - A.. C.. - G.. M.. - Y.. İnşaat Taah. ve Tic. Ltd. Şti.- P.. Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli Güzeller Mahallesi 306 ada 2 parsel sayılı 14520 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ağıllı tarla niteliği ile A.. C..; 5690 ada 2 parsel sayılı 7251 m² yüzölçümündeki taşınmaz arsa niteliği ile A.. C.. ve P.. Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi; 5690 ada 4 parsel sayılı 7305 m² yüzölçümündeki taşınmaz arsa niteliği ile A.. C.. ve G.. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü; 5691 ada 3 parsel sayılı 9176 m² yüzölçümündeki taşınmaz arsa niteliği ile A.. C.. ve Y.. İnşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi adlarına tapuda kayıtlı olup, 302 ada 2 sayılı parselin 1337.54 m²; 5690 ada 2 sayılı parselin 9504 m²; 5690 ada 4 sayılı parselin 427.81 m²; 5691 ada 3 sayılı parselin ise 101.52 m² bölümünün 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı yolunda tapu kayıtlarında şerh bulunmaktadır.
Davacı Hazine çekişmeli taşınmazların kesinleşen 2/B madde uygulama sınırları içinde kalan bölümlerine ait tapu kayıtlarının iptali ile keşifte belirlenecek niteliği ile Hazine adına tapuya tescili; davacı A.. C.. ise 306 ada 6 sayılı parselle ilgili orman kadastro (2/B) işleminin ve tapu kaydı üzerindeki şerhin iptali istemi ile dava açmış; dava dosyaları birleştirilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazların tamamının 306 ada 2 sayılı parselden bölünme olduğu; 306 ada 2 parsele 1970 yılında tespit tutanağı düzenlenerek 30/03/1971 tarihinde tapuya tescil edildiği; Hazinenin davasının 3402 sayılı Kanunun 12. maddesine 5841 sayılı Kanunun 2. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca 10 yıllık süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile reddine; A.. C.. tarafından açılan davanın kabulüne, 306 ada 2 sayılı parselle ilgili orman sınırlamasının iptaline ve tapu kaydındaki 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamaya göre dava, Hazine tarafından 2/B uygulamasına dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davası ile kişi tarafından 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre açılan 2/B uygulamasının ve şerhin iptali davasıdır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1944 yılında yapılıp 03/07/1944 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1976 yılında aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde; 1994 yılında ise 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamaları yapılmış ve kesinleşmiştir.
Çekişmeli 306 ada 2 parsel 1970 yılında yapılan kadastro sırasında 14520 m² yüzölçümüyle davalı A.. C.. adına tespit edilmiş, daha sonra imar uygulaması ve ifraz nedeniyle 5690 ada 1, 2, 3 ve 4 sayılı parsellere ayrılmış, 1 ve 2 sayılı parsellerin tevhidinden 5690 ada 5 sayılı parsel ve bunun tekrar ifrazından 5690 ada 6, 7 ve 8 sayılı parseller; 3 ve 4 sayılı parsellerin tevhidinden ise 5690 ada 6 sayılı parsel oluşmuş, davacı Hazine başlangıçta tüm ifraz parselleri hakkında ve bunların malikleri aleyhine dava açmışsa da; 05/12/2005 tarihli ıslah dilekçesiyle, davasını münhasıran A.. C.. adına kayıtlı 7312 m² yüzölçümlü 5690 ada 3 sayılı parsele yönelttiğini bildirmesi üzerine, mahkemece keşif yapılmaksızın, dosya fen bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, 07/12/2007 tarihli rapor ve 05/02/2014 tarihli ek fen bilirkişi raporunda, 2/B haritaları ile bir çakıştırma yapılmaksızın ve OS noktaları gösterilmeksizin 3 numaralı parselde (A), (B), (C), (D) ve (E) ile gösterilen bölümlerin 2/B alanında kaldığı bildirilmiştir.
Mahkemece, dava tarihi olan 23/01/2004 itibarıyla 5841 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle Hazinenin davasının reddine, A.. C.."ın şerhe yönelik davasının kabulüne karar verilmiş ise de; 5841 sayılı Kanunun 2. maddesiyle 3402 sayılı Kanunun 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen üçüncü tümcesinde yer alan “...iddia ve taşınmazın niteliğine…” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 gün ve 2009/31-77 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, gerekçeli karar 23.07.2011 tarihli ve 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Gerek 766 sayılı Kanunun 31/2. maddesi ve gerekse 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde, özel mülkiyete konu olamayacak, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler hakkında açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tâbi olup olmadığı konusunda açık bir hüküm bulunmamakta ve bu maddeler özel şahıslar ile Hazine arasında bir ayrım içermemekteyse de; “Kamu Malı” savıyla açılacak davalarda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı konusundaki Yargıtay kararları yerleşik içtihat halini almıştır (Örneğin: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 08.05.1987 gün ve 1986/3 - 1987/4 sayılı ilâmı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/1-19 E. 2002/97 K.; 09.06.2004 gün ve 2004/1-335 E. 2004/354 K.; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.12.2006 gün ve 2006/4206 – 4268; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2008 gün ve 2008/1911-3034; 20. Hukuk Dairesinin 03.04.2008 gün ve 2008/1564-5261 sayılı kararları).
Kamu malı kavramıyla ilgili en açık ve ayrıntılı yasal düzenleme, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesinde yer almakta, bu maddede “Kamu Malları” başlığı altında, kamunun ortak kullanımına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerler hakkında ayrıntılı düzenlemeler bulunmakta, eş düzenlemelere 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi (madde 641,912) ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda (madde 715, 999) yer verilmektedir. 3402 sayılı Kanunun 16/D maddesi de Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanların, kadastro çalışmaları sırasında ne şekilde işleme tâbi tutulacaklarını açıklamaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.1988 gün 1988/1-825 E. 1988/964 K.; 06.05.1992 gün 1992/1-187 E. 1992/295 K.; 24.03.1999 gün ve 1999/1-170 E. 1999167 K.; 22.09.1999 gün ve 1999/1-568 E. 1999/569 K.; 27.02.2002 gün ve 2002/1-19 E. 2002/97 K.; 09.06.2004 gün ve 2004/1-335 E. 2004/354 K.; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.12.2006 gün ve 2006/4206 – 4268; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2008 gün ve 2008/1911-3034; 20. Hukuk Dairesinin 03.04.2008 gün ve 2008/1564-5261, 27.06.2008 gün ve 2008/4257-9287, 09.10.2008 gün ve 2008/8409- 12530, 20.01.2009 gün ve 2008/15375-519 sayılı kararların da değinildiği üzere, gerek 766 sayılı Kanunun 31/2. maddesi ve gerekse 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde, özel mülkiyete konu olamayacak, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler hakkında Hazine tarafından açılacak davaların 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı konusunda açık bir hüküm bulunmamakta ve özel şahıslar ile Hazine arasında bir ayrım da içermemekte ise de; Hazine tarafından açılacak bu tür davaların (10) yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı hususu yerleşmiş Yargıtay Kararları ile istikrarlı bir şekilde uygulanmaktadır.
Diğer taraftan 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir.
O halde, mahkemece öncelikle, Hazinenin davasını ifraz sonrası oluşan 5690 ada 3 parsele yönelttiği ve HMK 26. maddesinde yazılı taleple bağlılık ilkesi gözönünde bulundurularak yeniden yapılacak keşifte, bir fen elemanı ve bir orman bilirkişi yardımıyla taşınmaza ilişkin ilk orman kadastrosu ve 2/B haritaları, ifrazdan önceki ve sonraki kadastro paftaları yöntemince uygulanmak suretiyle taşınmazın 2/B madde kapsamında kalan bölümleri belirlenmeli, 5690 ada 3 sayılı parselin son tapu kaydında halen 6890,84 m² kısmında 2/B şerhi bulunduğu anlaşıldığından A..Y..."ın şerhin silinmesi talebi hakkında karar verilmeli, 2/B alanında kalan bölüm yönünden yukarıda anlatılan yasal düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisi değerlendirilmeli ve bu bölümle ilgili Hazinenin davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 30/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi