8. Hukuk Dairesi 2011/5596 E. , 2012/2972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2011 gün ve 965/964 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen 133 ada 25 sayılı parselin kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine; 133 ada 25 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin 23.03.2011 tarihli krokisinde A harfi ile gösterilen 9.967,16 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yapılan 510,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davacının davanın yenilenmesi için yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmün esasının kabule ilişkin bölümü ile yargılama giderlerine ilişkin kısmı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı lehine zilyetlik yoluyla kazanma koşulları gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin önceki hükmün; davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairenin 11.05.2010 tarih, 2009/7221 Esas ve 2010/2498 Karar sayılı ilamıyla özet olarak “...dosya kapsamı itibari ile davacının baba adında bulunan çelişkinin giderilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesindeki ilkeler gözetilerek 5403 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 14/2. fıkrası gereğince belgesizden edinilen tüm taşınmazlar yönünden dava konusu taşınmaz da dahil olmak üzere kuru-sulu araştırmasının yapılması, taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanak ve ekleri ile kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek yeniden yapılacak keşifte zemine uygulanması, ziraat mühendisi bilirkişiden dava konusu taşınmaz ve çevre parselleri bir bütün düşünülerek toprak yapısı da incelenerek taşınmazın gerçek niteliği, kültür arazisi olup olmadığı, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden bulunup bulunmadığı konularında gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, HUMK.nun 366. maddesi gereğince taşınmazın renkli fotoğrafları çektirilerek hakim tarafından onaylandıktan sonra dosyaya eklenmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu ...." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mahkemece uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluştuğunu bildirmelerine, uzman ziraat bilirkişinin 24.03.2011 tarihli raporunda dava konusu taşınmazda iptal ve tescile karar verilen bölümün 25 yıldır aralıksız ziraat yapılan üçüncü sınıf kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya bu yerlerden açma nitelikte olmadığını bildirdiğine ve davacı bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen miktar araştırmalarının yapılarak bu doğrultuda hüküm kurulduğuna göre, davalı Hazine vekilinin hükmün kabule yönelik bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün esasının ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin hükmün yargılama giderlerine yönelik bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verildiğine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması ve HUMK.nun 417. (HMK.nun 326.) maddesine aykırı olarak davalının yargılama giderlerinin tamamı ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün usul ve kanuna aykırı olan yargılama giderlerine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,17.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.