Esas No: 2022/3744
Karar No: 2022/5010
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3744 Esas 2022/5010 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle açılmış ancak yerel mahkeme davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Daire, yerel mahkeme kararını onamıştır ancak davacının vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Ancak kanun gereği görevsizlik, yetkisizlik, hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararlarına karşı karar düzeltme istemi yapılamayacağından, davacı vekilinin karar düzeltme istemi reddedilmiştir. Kararda 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın \"iş sahibinin işi başka bir avukata vermesi\" başlıklı 172. maddesi açıklandığından, önceki vekilin muvafakatı olmadan davayı takip eden yeni vekil ile önceki vekil arasındaki vekalet ilişkisinin sona erdiği belirtilmiştir. Ancak yerel mahkemenin geçersiz tebligata dayalı olarak verdiği kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğu vurgulanarak, Dairenin kararının maddi hata içerdiği ifade edilmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği v
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 10.03.2020 gün ve 2020/84 - 2020/170 sayılı kararı onayan Daire'nin 28.02.2022 gün ve 2022/1112 - 2022/1325 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Dava; 13.902,99 TL bedelli olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş. Kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından Dairemiz kararına karşı karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.
Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinin 3. fıkrasının 3 numaralı bendi uyarınca görevsizlik, yetkisizlik, hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararlarının onanması veya bozulması kararlarına karşı karar düzeltme isteminde bulunulamayacağından davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 20/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, 05.12.2008 tarihinde davacıya vekaleten avukat ... tarafından açılmış olup, 05.03.2010 tarihine kadar adı geçen vekil tarafından takip edilmiş, bu tarihten sonra ise Av. ... tarafından vekaletname sunulmak suretiyle tüm iş ve işlemler adı geçen vekil ile tevkil ettiği vekiller tarafından yürütülmüştür.
05.03.2010 tarihinden itibaren Av. ... hiçbir oturuma katılmadığı gibi, davaya ilişkin gerek yazılı gerekse sifahi hiçbir beyanda da bulunmamıştır.
Hal bu iken yerel mahkemenin 10.03.2020 tarihli duruşma günü ile Yargıtay bozma ilamı Av. ...'e tebliğ edilmiş olup adı geçen vekilin duruşmaya gelmemesi ve mazeret bildirmemesi nedeniyle yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili Av. ... tarafından temyizi üzerine yerel mahkeme kararı Dairece onanmış, davacı vekilinin karar düzeltme istemi de yazılı gerekçe ile red edilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın "iş sahibinin işi başka bir avukata vermesi" başlıklı 172. maddesinde "iş sahibinin, ilk anlaşmayı yaptığı avukatının yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işin kovuşturma ve savunmasına katabileceği, iş sahibinin, ilk avukatın muvafakatını kendisine tevdi veya tebliğ edilecek bir yazı ile en az bir haftalık süre vererek talep edeceği, avukatın bu süre içinde cevap vermemesi durumunda muvafakat etmiş sayılacağı, ilk avukatın muvafakat etmemesi halinde, vekalet akdinin kendiliğinden sona ereceği..." düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta 05.02.2010 tarihine kadar davacı vekili olarak davayı takip eden Av. ... bu tarihten sonra davayı takip etmemiş, duruşmalara katılmamış, yazılı veya sözlü beyanda da bulunmamıştır.
Bu tarihten itibaren tüm iş ve işlemler Av. ... tarafından takip edilmiştir.
1136 sayılı Yasa'nın 172. maddesine uygun şekilde davanın yeni vekil Av. ... tarafından takibine ilişkin önceki vekilin muvafakatı bulunmadığından, davacı asil ile önceki vekil arasındaki vekalet ilişkisi sona ermiştir.
Vekalet ilişkisinin sona ermesine rağmen, 05.03.2010 tarihinden 10 yıl sonra Av. ...'e yerel mahkemece 10.03.2020 tarihli duruşma gününün tebliğinin hiçbir hukuki sonucu bulunmadığından, geçersiz tebligata dayalı olarak verilen 10.03.2020 tarihli Davanın Açılmamış sayılmasına ilişkin kararda hukuki dayanaktan yoksundur.
Bu halde, davacı vekilinin, Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde onanması maddi hataya müstenittir.
Davacı vekilinin, karar düzeltme dilekçesinin bu durumda maddi hatanın düzeltilmesi talebi olarak kabulü ile onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, talebin yazılı gerekçe ile reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.