18. Ceza Dairesi 2015/22463 E. , 2016/5830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde,
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Mahkemece verilen cezada TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca artırım yapılırken, 1 yıl 14 ay 7 gün olması gereken sonuç cezanın, 2 yıl 2 ay 7 gün olarak belirlenmesi ile fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ...’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının tebliğnameye uygun olarak, hükümde sonuç ceza olarak belirlenen "2 yıl 2 ay 7 gün hapis cezası" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "1 yıl 14 ay 7 gün hapis cezası" ibaresinin eklenmesi suretiyle, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince,
a- TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve aynı Kanunun 3. maddesindeki “fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi” çerçevesinde somut olay açıkça irdelenerek, sanık ... hakkında temel cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, maddedeki bazı ibarelerin tekrarlanması şeklinde ve ayrıca sanığın görevi yaptırmamak için direnme eyleminin, sadece kardeşi olan diğer sanığı katılan polis memurunun elinden kurtarmak amacıyla katılanı elinden tutarak çekmesinden ibaret olması da dikkate alındığında, temel cezanın hakkaniyet ölçülerine uyulmayarak alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
b- TCK"nın 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden” sabıkasız olan sanık ...’in “geçmişteki hali nazara alınarak kanaat hasıl olmadığından” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanmaması,
c- Sanık ...’in katılan polis memurundan kurtulmaya çalıştığı sırada olay yerinde bulunan polis memurlarına yönelerek "bırakın lan beni, anasını avradını sinkaf ettiklerim, siz kim oluyorsunuz, o… çocukları, beni alabileceğinizi mi sanıyorsunuz" diyerek tehdit ve küfürler etmeye başladığı ve katılan polis memuru ..."ın elinden kurtulmak için katılana yönelik tekme ve yumruk salladığının kabul edildiği somut olayda, belirtilen sözlerin, objektif olarak kişi üzerinde korku ve endişe meydana getirmeye elverişli olmadığı, dolayısıyla görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan tehdit eyleminin gerçekleşmediği, bu nedenle de sanığın görevi yaptırmamak için direnme eyleminin sadece katılan polis memuru ..."a karşı yapıldığı gözetilmeksizin, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
Sanık ... hakkında mahkemece verilen cezada TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca artırım yapılırken, 2 yıl 16 ay gereken sonuç cezanın, 3 yıl 4 ay olarak belirlenmesi ile fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ...’in temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.03.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.