22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/32300 Karar No: 2020/4173 Karar Tarihi: 04.03.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/32300 Esas 2020/4173 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, evlilik sebebiyle iş sözleşmesini feshettiği için kıdem tazminatı talep etmiş ancak davalı işveren tarafından reddedilmiştir. İş Mahkemesi, davayı reddetmiştir. Davacı vekili kararın temyiz ederek incelenmesini istemiştir. Yargıtay ise, kadın işçinin evlenme sebebiyle fesih hakkı bulunduğunu, feshin işveren tarafından kabul edilmesinin gerekmediğini, ihbar süresi olmadığını belirtmiştir. Ayrıca, kadının fesih hakkını kullanması durumunda kıdem tazminatına hak kazandığını ifade etmiştir. Somut olayda, davacı kadının fesih hakkını kanuni sınırlar içinde kullandığı anlaşıldığı için kıdem tazminatı talebinin reddi hatalıdır. Kararda belirtilen kanun maddeleri: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinin birinci fıkrasıdır. Bu maddeye göre, bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır.
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/32300 E. , 2020/4173 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iş sözleşmesine evlilik sebebi ile kanunun kendine tanıdığı hakkı kullanarak son verdiğini belirterek kıdem tazminatı talebinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Taraflar arasında iş sözleşmesinin bayan işçi tarafından evlilik sebebiyle feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem tazminatı hakkının doğup doğmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinin birinci fıkrasında, bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece bayan eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır. Kadın işçinin evlilik öncesinde bu hakkını kullanması da olanaksızdır. Kadın işçinin yasanın tanıdığı fesih hakkını kullanması halinde, kıdem tazminatı talep hakkı doğar. Feshin işverence kabul edilmesi gerekmez. Aynı zamanda işçinin işverene ihbar öneli tanıması zorunluluğu da bulunmamaktadır. Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak yasada belirtilen fesih hakkı tanınmıştır. Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, yasakoyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir. Bununla birlikte Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik nedenine bağlı feshinin ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi evlilik nedenine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir. Somut olayda, davacı 10.10.2014 tarihinde evlenmiş ve kanunen tanınan süre içerisinde 15.09.2015 tarihinde iş sözleşmesinini evlilik sebebi ile sonlandırdığını işverene bildirmiştir. Dosya kapsamında her ne kadar davacının 15.09.2015 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı matemetik öğretmeni olarak atandığına ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğü yazısı bulunsada yukarıda izah edildiği üzere bu durum hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde değerlendirilemeyeceğinden kanuni sınırlar içinde fesih hakkını kullandığı anlaşılan davacının kıdem tazminatı talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.