14. Hukuk Dairesi 2013/12825 E. , 2014/199 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2011
NUMARASI : 2010/1121-2011/111
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne dair verilen 17.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı H.. T.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, geçersiz sözleşmeye dayanarak mülkiyet aktarımı istenemeyeceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davası reddedilmiş, 7.835,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş hükmün davacı tarafından temyizi üzerine karar Dairemizin 23.12.2011 tarihli bozma ilamı ile; “… iddianın yazılı delille, yazılı delil başlangıcı, ikrar deliliyle kanıtlanması mümkündür. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde “yemin” deliline de dayanmıştır. Yemin delili de kesin delil niteliğinde olduğundan mülkiyet aktarımı yönünden inanç ilişkisinin açığa kavuşturulması bakımından davacıya bu hakkı hatırlatılmalı, sonucuna göre dava karara bağlanmalıdır....” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacıya yemin teklifi hakkı hatırlatılmış, davacı vekili 24.05.2012 tarihli dilekçe ile inanılan kişi olan davalı H.. B.."a yemin teklif etmiş, H.. B.. hazır bulunduğu 20.09.2012 tarihli oturumda yeminli beyanda bulunmuştur.
Yemin bir tarafın mahkeme önünde belirli bir vakıanın doğruluğu konusunda yasanın öngördüğü şekilde yaptığı beyandır. Yeminin konusunu olaylar oluşturur. Yemin delil niteliğinde olup bir vakıanın ispatına yöneliktir.
6100 sayılı HMK"nın 225. maddesine göre; "" Yeminin konusu davanın çözümü bakımında önem taşıyan çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır.""
HMK’nın “Yemine Davet” başlıklı 228/1. maddesi gereğince; yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır.
HMK"nın 233/2-3 maddesine göre de hakim yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi halinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker.
Hakim burada yemin sorusunu tespit etmelidir. Yemin teklif eden taraf hangi vakıa hakkında yemin teklif ettiğin bildirir, yemin sorusunu ise mahkeme tespit eder. Hakim yemin eden tarafa tamam ve açık olmayan noktaları tamamlatmak, açıklatmak için yemin konusu ile bağlantılı olan ve gerekli gördüğü soruları sorabilir.
Somut olayda; Dairemizin bozma ilamına uyulduğu halde mahkemece bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Davacı vekili 24.05.2012 tarihli dilekçesi ile yemin edilecek vakıayı belirleyerek davalı H.. B.."a yemin teklif etmiş, 20.09.2012 tarihli oturumda davalı H.. B.., ""dava konusu taşınmaz davacı kardeşime devredilmesi kaydıyla benim üzerime tescil edildi. Babam Halil"in borcunun ödenmesi karşılığında taşınmazın tapusunun kendisine verilmesi konusunda anlaştığımıza yemin ediyorum..."" şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece, ""davalının ettiği yemin ve beyana göre davacının, davalı babası H.. T.."ın Bağ-Kur borcunu yatırmadığı, bu durumda inançlı işlemin şartını yerine getirmediği"" gerekçesi ile tapu iptali ve tescil istemi reddedilmişse de davacının yemin hakkı, diğer davalı H.. T.. yönünden kullandırılmadan dolayısı ile inanç ilişkisine konu borcun ödenip ödenmediği hususunda ispat imkanı tanınmadan yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olarak eksik inceleme ile hüküm kurulduğu görülmüştür.
Ayrıca, inanç ilişkisine konu borcun davacı M.. T.. tarafından ödenip ödenmediğinin ispat edilebilmesi için davacı M.. T.."a diğer davalı H.. T.."a da yemin teklif etme hakkının bulunduğu da hatırlatılmamıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 07.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.