18. Ceza Dairesi 2015/22470 E. , 2016/5807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ..., sanık ... Yavaş müdafii
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, karar duruşmasına katılmayan sanık ...’a gerekçeli kararın 10.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın ise bu tarihten önce 22.03.2013 tarihinde kararı temyiz ettiği, bu nedenle sanığın temyizinin zamanında yapıldığı tespit edilerek yapılan incelemede, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A- Sanık ...’a yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılıklar, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının ve TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılması” biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak,
1- TCK’nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçimlik hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemlerini cezalandıran suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, polis memuru ..."in sanık ..."un mobiletten inmesi konusunda uyararak yanına gittiği sırada sanık ..."ın olaya müdahale ederek sanık ... ile polis memuru Aytaç"ın arasına girdiği, bu engellemeyi fırsat bilen sanık ..."un mobileti çalıştırarak hareket ettirdiği, polis memuru ..."in sanık ..."un kaçmasını engellemek için sanık ..."un kolundan tuttuğu ve sanığın durmaması üzerine birkaç metre sürüklendiği, daha sonra mobiletin dengesini kaybetmesi üzerine sanık ... ile polis memuru Aytaç"ın yere düştükleri, bu sırada sanık ..."ın polis memuru Aytaç"ın üzerine doğru koştuğu, polis memuru ..."ın sanık ..."ı engellemeye çalıştığı sırada sanık ..."ın yerden kalkarak mısır tarlasına doğru koşarak izini kaybettirdiğinin kabul edildiği somut olayda, TCK"nın 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir ve/veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği gösterilmeksizin yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
C- Kabule göre de,
Sanıkların, görevi yaptırmamak için direnme eylemlerini birlikte işlemeleri karşısında, TCK"nın 265/3. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.03.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.