Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 375 ada 29 ve 31 parsel sayılı taşınmazlara davalı şirketin fabrika binasına ait duvar yaparak ve müdahale edilen alanı otopark olarak kullanmak suretiyle el attığını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteminde bulunmuşlardır. Davalı, iyi niyetli olduğunu belirterek savunma yoluyla temliken tescile karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 375 ada 29 ve 31 parsel sayılı taşınmazlarda davacıların paydaş oldukları anlaşılmaktadır. Davacılar, davalı şirketin anılan taşınmazlara taşkın olacak şekilde duvar inşa etmek ve otopark olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, davalının diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, davalı davada, taşkın yapının temliken tescilini istemiştir. Bilindiği ve kararlılık kazanmış yargısal uygulamada ifade edildiği üzere, Türk Medeni Kanununun 725 maddesinde öngörülen koşulların savunma (def’i) yoluyla da ileri sürülmesine olanak vardır. Hal böyle olunca, savunmada bildirilen istek hakkında olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, değinilen yönün hüküm kapsamına alınmaması isabetsizdir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.