MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, hakaret
HÜKÜM : Düşme
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Suç tarihinde 13 yaşında olan mağdurenin avukat huzurunda alınan ifadesinde, sanıktan şikayetçi olduğunu bildirdiği mağdurenin şahsa sıkı sıkıya bağlı şikayet hakkını kullanabilmesine engel teşkil edecek, şikayetin anlam ve sonuçlarını algılayabilme yeteneğinin olmadığına dair bir tesbitin bulunmaması karşısında, mağdurenin şikayetinin geçerli olduğu, babasının mağdurenin üvey annesi ile evli olduğu mağdure ile babası arasında bir menfaat çatışması bulunduğu, babasının velayet hakkının mutlak ve sınırsız olmadığı, bu hakkın sınırının ise “çocuğun yararı” ilkesinin oluşturduğu, bu ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde “çocuğun yararı” ilkesi uyarınca zorunlu avukat huzurunda iradesini açıklayarak şikayetçi olan mağdurenin irade beyanına üstünlük tanınması gerekirken babasının beyanına üstünlük tanınarak düşme kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.