23. Ceza Dairesi 2015/7735 E. , 2016/6179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 168/1, 62, 50/1-a, 52 maddeleri gereğince hapisten çevrili 2.000 TL adli para cezası ile doğrudan verilen 660 TL adli para cezası ile mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... tarafından borçlularınca ödenmeyen çek ve senetler hakkında icra takip işlemleri yapmak üzere avukat ..."e vekaletname verildiği, Avukat ..."in de gerekli icra takip işlemlerini yapması için yanında katip olarak çalışan sanığa 2.850 TL para vererek, icra dairesine göndermesine rağmen, sanığın hizmet ilişkisinin gereği olarak kendisine teslim edilmiş olan para üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunarak şahsi ihtiyaçları için harcayıp, icra takip işlemleri yapmadığı, sanığın bu surette hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Her ne kadar hazırlanan iddianamede ve mahkemece verilen kararda, sanığın inceleme konusu eyleminde mağdur ve katılan olarak çek ve senetleri icra işlemi yapmak üzere avukata bırakan ... olduğu belirlenmiş ise de, sanığın avukat ... yanında çalıştığı ve avukat tarafından kendisine suça konu para verilerek müvekkiline ilişkin icra takip işlemi başlatılmasının istenilmesi karşısında, olayın mağdurunun avukat ... olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,
1) ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/503 esas, 2019/1391 karar sayılı, 16.02.2012 tarihli kararı ile “sanığın, icra işlemlerinde kullanılmak üzere mağdur avukat tarafından kendisine verilen 350.00 YTL ve 43.00 YTL"yi harcamak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan açılan dava neticesinde, sanık hakkında aynı eylem nedeni ile... Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/336 Esas, 2009/684 karar sayılı dosyası ile yargılanıp hüküm giydiği anlaşılmakla kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verildiği”, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 15. Ceza Dairesi"nin 26.12.2013 tarih ve 2013/30808 Esas, 2013/21104 Karar sayılı ilamı ile kararın bozularak mahalline gönderildiğinin anlaşılması karşısında; öncelikle her iki davanın, sanığın aynı eylemine ilişkin olup olmadığının tespiti ile mükerrer dava açılıp açılmadığı hususunun değerlendirilmesi, eylemlerin aynı olmadığının tespiti halinde ise sanığın aynı mağdura yönelik gerçekleştirdiği iddia olunan eylemleri nedeniyle koşullarının bulunması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilebilmesi ve haksız menfaat miktarının belirlenebilmesi açısından ve her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle, öncelikle anılan dava dosyalarının birleştirilmesi sağlandıktan sonra delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan hukuki durumumun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de, 5271 sayılı CMK"nın 231/11 maddesi hükmüne göre, hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içerisinde yeniden suç işlemesi nedeniyle önceki hükmün açıklanmasıyla yetinilmesi gerekirken, 5271 sayılı CMK"nın 231/11 maddesi 2. cümlesine aykırı olarak sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükümdeki cezanın adli para cezasına çevrilmesi suretiyle karar verilmesi,
3) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, sanık hakkında verilen hükümde yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde “120 gün” olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/05/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.