Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1700
Karar No: 2022/5128
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1700 Esas 2022/5128 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/1700 E.  ,  2022/5128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ordu 1. Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesince verilen 19.12.2019 tarih ve 2008/135 E-2019/481 K. sayılı kararın asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 02.11.2020 tarih ve 2020/1181 E- 2020/1381 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davacı tarafından davalıların yönetim kurulu başkan ve denetim kurulu üyesi ve yönetim kurulu üyeleri oldukları dönem içerisinde 22/08/2006 tarihinde Birleşim Gıda A.Ş ile 22/08/2006 tarihli fason ürün imalatı ve satım sözleşmesi tanzim edildiğini bu sözleşme nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100.000,00-TL'nin zararların doğduğu tarihten itibaren uygulanacak en yüksek banka reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/136 Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili; müvekillerinden davacı ..., ...'ün davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olarak, davacı ...'nın yönetim kurulu başkanı olarak ve yine müvekkili ...'nın davalı şirkette denetim kurulu üyesi olarak göreve aldıklarını, ilgili davalı şirketin 26/03/2008 tarihli olağan genel kurul toplantısında 01/01/2007 ve 26/12/2007 tarihlerindeki görev dönemlerini kapsayan ibra edilme taleplerinin ilgili genel kurulda ibra edilmeme şeklinde karara bağlandığını belirterek 26/03/2008 tarihli genel kurul tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden kanun, ana sözleşme ve denetim kurulu raporuna aykırı olarak ibra edilmeme kararının iptali ile ibranın gerekli olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2008/134 Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili; müvekkillerinin davalı kurum yönetim kurulu üyesi görevlerini yürütmekte iken 26/03/2008 tarihinde yapılan genel kurulca verilen karara göre ibra edilmediklerini, 26/03/2008 tarihli genel kurulun ibra etmemeye ilişkin kararının iyi niyet ve hukuk kurallarına aykırılığının tespiti ile müvekkillerinin hükmen ibra edilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
    Asıl davada davalılar vekili; davacı şirketin genel kurulunda yöneticiler hakkında sorumluluk davası açılması yönünde gündem oluşturularak alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığını, bu nedenle davaya devam edebilmek için bu husustaki eksikliğin giderilmesine aksi halde reddi gerektiğini, bir zarar bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; 22/08/2006 tarihli ve ilave sözleşmeler kapsamında yürütülen ve yürütülecek tüm işlemlerin 31/03/2007 tarihinde yapılan 01/01/2006-31/12/2006 dönemine ait şirketin Olağan Genel Kurulunda ibra edildiği, şirketin 31/07/2007 tarihine kadar olan tüm faaliyetlerinin büyük hissedar Fiskobirlik'in 01/12/2007 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulunda da bilgi verilerek onaylandığı, 26/12/2007 tarihinde yapılan şirketin olağanüstü Genel Kurulunda yeni Yönetim Kurulunun seçilmesi ile şüphelilerin görevden alınmasına rağmen fason üretim sözleşmesi kapsamında üretimin devam ettiği, bu dönemde ...'nin herhangi bir zarara uğratıldığına dair yeterli delil elde edilemediği, 26/12/2007 tarihli Genel Kuruldan sonra davalıların görevlerine son verilmişse de bundan sonraki süreçten Fiskobirlik müfettişlerinin denetim yaptığı ve rapor tanzim ettiği, 20/02/2008 tarihine kadar olan faaliyetlerden ve işlemlerden de şüphelilerin sorumlu tutulamayacağı, 01/01/2007-31/12/2007 faaliyet dönemine ait 26/03/2008 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulda şüphelilerin ibra edilememe işleminin önceki ibralar karşısında yok hükmünde olduğu, davaya konu 01/01/2007-26/12/2007 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak düzenlenen Denetim Kurulu Raporunda 01/01/2007-26/12/2007 tarihleri arasında şirketin kasa defterinin zaman zaman incelenmiş olduğu, ...'nin 2006, 2007, 2008 yılları hesap döneminin yeminli mali müşavirlik Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesinin tam tasdik raporuna göre dönem sonunda kurumun stoklarında bulunan mal ve emtialar, aktifinde kayıtlı bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetler, kasa ve bankalarda bulunan nakitlerin şirket yetkililerince oluşturulan ekiplerce sayım ve tartımı yapıldığı, sayım ve tartım sonuçlarının mali tablolar ile mutabık olduğu, dava konusu hesap dönemleri açısından yöneticilerin kasıtlı eylemlerinin bulunmadığı, davacı şirketin alacaklarının tahsili amacıyla yasal işlemler başlattığı, şirket adına işlem yapan yöneticilere tahsil edilemeyen alacaklar için sorumluluk yükletilemeyeceği ve zararın doğmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/136 Esas 2010/48 karar sayılı davanın kabulüne, davalı ...'nin 26/03/2008 tarihli Genel Kurul'da alınan davacılar olan yönetim ve denetim kurul üyelerinin 2007 yılı için ibra edilmemelerine ilişkin Genel Kurul Kararı'nın iptaline, birleşen Ordu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/134 Esas 2010/239 Karar sayılı davanın kabulüne, davalı ...'nin 26/03/2008 tarihli Genel Kurul'da alınan davacılar olan yönetim kurul üyelerinin 2007 yılı için ibra edilmemelerine ilişkin Genel Kurul Kararı'nın iptaline karar verilmiştir.
    Karara karşı asıl davada davacı dava Ordu Yağ A.Ş. vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, zarar doğmadığından bahisle davacı şirketin alacak davasının reddi ile birleşen dosyalarda Genel Kurul kararı ile yönetim kurulunun ibra edilmesine rağmen aynı hesap dönemi için sonradan ibra edilmeme durumunun hukuksal olarak mümkün olmayacağı, yönetim ve denetim kurul üyelerinin kasıtlı bir eylemlerinin olmadığı, şirketi zarara sokmadığı, yönetim ve denetim kurul üyelerinin ibra edilmesi gerektiği gerekçesiyle birleşen davaların kabulüne ilişkin karara karşı davacı-karşı davalı ....San. A.Ş vekilinin istinaf istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı/karşı davalı ....San.A.Ş vekili temyiz etmiştir.
    I-) Asıl dava yönünden yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA karar vermek gerekmiştir.
    II-) Birleşen davada davacılar vekili müvekkillerinin asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı şirket olan ...’nin yönetim kurulu başkan ve üyeleri olduğunu, şirketin 26.03.2008 tarihli genel kurul toplantısında müvekkilleri hakkında usul ve yasaya aykırı olarak ibra edilmeme şeklinde karar alındığını ileri sürerek genel kurul kararının iptalini ve müvekkillerinin hükmen ibrasına karar verilmesini talep etmiş olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dava konusu genel kurulda, yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibraları oylanmıştır. Ancak bu karar henüz uygulanabilir nitelikte bir karar değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bunun için, mülga TTK’nun 341. maddesi hükmüne göre, genel kurulun sorumluluk davası açılmasına karar vermesi gerekmektedir. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul karar iptalinin haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edilebilmesi mümkün değildir. Zira, yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar, bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, şirketin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır.
    Somut olayda, iptali istenen karar 26.03.2008 tarihli genel kurulda alınmıştır. Sonraki tarihlerde davacı hakkında sorumluluk davası açılması için karar alındığına ilişkin tarafların bir iddia ve savunması da bulunmadığından birleşen davalar da 25.04.2008 tarihinde açıldığından sorumluluk davası için makul bir sürenin geçmesi beklenilmeden eldeki davaların bu aşamada dinlenilmesi mümkün değildir. O halde birleşen davaların reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacının temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davalar yönünden davalının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 618,10 TL harcın temyiz eden asıl dava yönünden-asıl davada davacıya iadesine, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi